Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi'nin son gününde gazetecilerle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı'nın temaslarının ayrıntılarını anlattığı ve sorularımızı cevapladığı röportajı yarın SABAH'ta okuyacaksınız.
Zirvenin ilgiyle takip edilen liderleri arasında yer alan Erdoğan'ın özgüveni her halinden okunuyordu. İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliklerine onay vermek için Türkiye'nin ortaya sürdüğü şartların kabul edilmesi kuşkusuz bu durumun en büyük nedeni.
Şu aşamada net olarak her koşulda kazanan Türkiye diyebiliriz. Yani Economist gibi kategorik olarak Türkiye karşıtı yayınların bile zirveyi "Erdoğan'ın zaferi olarak" görmeleri hiç de abartılı değil.
Zira imzaların atılmasıyla biten bir süreç söz konusu değil. Müzakereler devam edecek. Ortada İsveç'in ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliklerinin kabul edilmesi gibi bir durum yok. Hatta Erdoğan, NATO'ya giriş süreci 20 yıl süren Makedonya örneğinden bahsederek bu durumun altını çiziyor. Tüm aşamalar bittikten sonra iki ülkenin NATO'ya üyeliklerinin TBMM'de onaylanması gerektiğini de önemle hatırlatıyor.
Buna karşın Türkiye'nin elde ettiği kazanımlar tartışmasız ortada. Örneğin "terörizm" ve "güney", temel iki tehdit unsuru olarak ittifakın en üst rehber metinlerine girmiş oldu. Stratejik konseptte terörün ilk kez halkın ve güvenlik güçlerinin varlığını tehdit ettiği kayıt altına alındı. FETÖ ve PYD/ YPG'nin, NATO ülkelerinin yanı sıra Avrupa'da propaganda alanları kısıtlanmış oldu.
Bu önemli kalemlerin hepsinin birer ilk niteliğinde olduğunu unutmamalıyız.
Ayrıca NATO ile varılan bu şartlı ve kısmi mutabakatın Türkiye-Rusya ilişkilerini olumsuz etkilememesi için her türlü mekanizmanın da devrede olduğu anlaşılıyor. NATO Zirvesi'nde yaptığı tüm konuşmalarda Rusya ile Türkiye arasındaki ticari ve askeri alandaki işbirliğini anlatan Erdoğan da "bu denge" politikasının Türkiye'nin hakkı olduğunu ısrarla vurguladı.
Uzun zamandır Cumhurbaşkanı'nı yurtdışı zirvelerde takip eden bir gazeteci olarak benim için son NATO toplantısının başarılı ve iyi geçtiğinin en önemli göstergesi ise Erdoğan'ın yüzünün hep gülmesi olduğunu söyleyebilirim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, zirvenin kapanışında dünya basınıyla yaptığı toplantıda da espriler havada uçuştu. Erdoğan, soru soran gazetecilere sık sık takıldı.
İspanya'nın ev sahipliğindeki son NATO Zirvesi'nin Türkiye'ye de Erdoğan'a da iyi geldiği çok açık.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz