İyi Partili bir milletvekili, Millet İttifakı'nda ortakları Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak bakmıyormuş.
Çünkü Kılıçdaroğlu, Alevi'ymiş.
Beyefendi için "sorun değilmiş". Zira Kemal Bey'i tanıyormuş... "Isırmadığına" şahitmiş yani... Ama halkımızın hâli ortadaymış. Sünniler, Kemal Bey'in Alevi kimliği için endişe ederlermiş.
Ben halkımızda böyle bir kaygı göremiyorum.
Seçmenin, Kemal Bey'in etnik kimliğinden ya da inancından değil siyasi kişiliğinden endişeli olduğunu da hepimiz biliyoruz.
Dolayısıyla İyi Partili vekilin "Sosyolojik tespit yapıyorum" kılıfıyla dile getirdiği ayrımcı ifadeler, olsa olsa Alevilere karşı kendi yaklaşımının ve onun gibi düşünen bir azınlığın görüşlerini yansıtır.
Ve düpedüz faşizmdir.
Olası bir adayı Aleviliği üzerinden "vurup" kendi adaylarını parlatmaya çalışan aktörlerden oluşan bu ittifak, Kılıçdaroğlu'nu Alevi diye aday gösterse ne olur göstermese ne olur?
Evet olan ülkeye olur.
***
İNŞAATİSTANBUL
Ekrem İmamoğlu ortalıkta yok.
Genel Merkez'in, Kılıçdaroğlu'nu dinlemeyerek Karadeniz turuna çıktığı için "gazeteci heyetindeki yandaşlar" üzerinden kendisine operasyon çektiği günden beri sesi soluğu işitilmiyor.
En son kente yapılacak dev Millet Bahçesi parkına hayır demek için birkaç hamle yaptı.
Bu sessizliğe alışkın değiliz...
"Ne güzel işiyle, İstanbul'la ilgilenmeye başlamıştır" diye sevinebiliriz ama kentin hâli ortada...
Beşiktaş Meydanı'ndaki keşmekeşi görüyorsunuz. Trafiği düzenleyeceğiz diye inşaata soyundular. Kalabalık da olsa akan eski hâlini arıyoruz.
Ya Haliç Köprüsü'nün girişi ve Eminönü sahildeki çalışmalar? Sürücüler, kontrolsüz şantiye çalışmaları yüzünden o bölgeye girmemek için kırk takla atıyorlar.
Hangi birini sayalım...
Turistlerin cirit attığı Tarihi Yarımada'da, İstanbul Üniversitesi'nin önünde, Beyazıt Meydanı'nda yıllardır devam eden çevre düzenlemesi çalışmalarını mı?
Etiler'de, Bebek'te ara sokaklardaki kaldırım taşlarını yenilemek için (ne gereği varsa) başlatılan çalışmaların bütün bölgenin trafiğini altüst etmesini mi?
Geçenlerde yolum Bakırköy'e düştü. Sorsan yıllardır İncirli Caddesi'ndeki düzenleme bitmiş. Ama biten projenin halini görmelisiniz. Her taraf toz toprak, çamur, patates tarlasından farksız bir yol. Navigasyonun bile kafası karışıyor.
Karşının halini bilmiyorum... Muhtemelen orası da farklı değil.
Neden böyle Ekrem Bey?
Niçin yıllardır birkaç günde bitirilebildiğine şahit olduğumuz çevre düzenlemesi inşaatlarını bir türlü bitiremiyorsunuz. Hayatımızı zehir ediyorsunuz?
Bu işleri ehline, liyakat sahibi müteahhitlere vermediğiniz ortada. Sebebini de tahmin etmekte zorlanmıyoruz.
Ama planlama da mı yapamıyorsunuz? Yandaşınıza ihale vermeniz meşru bir tercihse, denetleme yapmamanızın, "Niye bitmiyor kardeşim" diye sormamanızın sebebi ne?
Soramıyor musunuz?
Nasıl olsa cumhurbaşkanı adaylığı altın tepsi içinde önüme gelecek, "salla" mı diyorsunuz?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz