Bu kulaklar "Ankara gazeteciliği" ayağına ne "kulis haberler" duydu.
Kimi "iyi haber alan kaynaklara yakın kaynaklar"a dayandırılıyordu... Kimisi "kuşlara".
Seçimlere bir yıl kala yine başladılar.
Okuduğum son "kulis habere" göre AK Parti, dar katılımlı gizli toplantılarda Mansur Yavaş'ı aday göstermeyi bile tartışıyormuş.
Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yavaş'ı "belki hiç" eleştirmemiş... Devlet Bahçeli ise "ilginç bir biçimde hem de eleştirerek" Mansur Bey'i gündeme getirmiş.
"Muhtemelen" Yavaş, Millet İttifakı'nda aday yapılmazsa küsüp Cumhur İttifakı'nın adayı olabilir düşüncesiyle "hareket ediliyormuş".
Ama tabii olmazmış şimdi...
Kabul edelim ki, yaratıcı bir senaryo!
Basın kariyerini Ahmet Hakan'la isim benzerliğine borçlu olan ve anında yalanlanan kulisleri, duyumlarıyla "namının" hakkını veren "Ahmet Takan Bey" bence feyiz almalı.
Birkaç gündür de ortalıkta şu haber dolaşıyor:
"Gazeteci Deniz Zeyrek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında bir 'erken seçim pazarlığı' olduğunu öne sürdü. Zeyrek, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklaması halinde Bahçeli'nin de 'Bizim adayımız da Erdoğan' diyerek, erken seçim açıklaması yapacağının kulislerde konuşulduğunu iddia etti." (Birgün)
Dün Bahçeli'nin grup konuşmasını dinledim. Hiç de Kılıçdaroğlu'yla "gizli pazarlık yapıyorlarmış" gibi bir hâli yoktu...
Meclis kürsüsünden "Adamsan açıkla, aday mısın? Seçimler ilan edildiği tarihte, Haziran 2023'te yapılacak" diye üstüne basa basa Kılıçdaroğlu'na vuruyordu.
Ne diyorsun Deniz?
Artık sözünü ettiğin kulisler neresiyse, oralarda konuşup duran kaynağın mı yalan söylemiş, seni yanıltmış?
Yoksa Devlet Bey, bütün plan açığa çıktığı için taktik mi yapıyor?
Ne dersen kabulüm, tamam diyeceğim.
***
KARAR VERİN, TÜRKİYE İRAN MI OLUYOR MİKONOS MU?
Bir gün "Türkiye İran oluyor" diyerek okura "kıyamet alametlerini" sıralıyorlar.
"El kadar çocukların başını örtüp din öğretiyorlar" diye Uğur Dündar haberciliğini devam ettiriyorlar...
Ertesi gün aynı mecralarda, "Ülkeyi ne hale getirdiler. Millet Bebek sahilinde porno çeviriyor; üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'miz, dört tarafı günahlarla çevrili Mikonos mu oluyor?" diye isyan ediyorlar.
Dün de "İmam hatipte dansöz oynattılar, dini ne hale getirdiler?" diye çarpıtma bir haberle ortalığı velveleye veriyorlardı.
Bir karar verin, neden korksun insancıklar?
Bu kış şeriat mı geliyor yoksa yaz bitmeden ahlak mı elden gidiyor?
Hayır bilelim de ona göre...
***
SOKAKLARIN EN TEHLİKELİ SÜRÜSÜ HANGİSİ?
Dün İstanbul'da trafiği kapatıp pompalı tüfeklerle havaya ateş açan bir düğün konvoyuna müdahale eden sivil polislerin görüntüsü herkes tarafından alkışlandı.
Lüks arabalara binmiş magandalara çevrede insanların, çoluğun çocuğun, hastanın, yaşlının olduğunu lisanı münasiple hatırlatan, işlem yapan özgüvenli polislere teşekkür ediyoruz.
Gerçi haklısınız, polis yakalıyor da ne oluyor?
En fazla savcılığa götürüyor. Ardından da yasalar gereği sürü halinde sokağa salınıveriyorlar.
Ne yapacaksın, dişleri var ısırır, insanların hayatını tehlikeye atabilir, denilerek kısırlaştırılan, kulağına küpe takılan, barınağa kapatılan köpek sürüleri değil ki sözünü ettiklerimiz...
Altı üstü silahlarla sağa sola ateş eden, trafikte başkalarının hayatını tehlikeye atan insanlar.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
