Pandeminin önde gideni, mRNA aşılarının sponsoru, izolasyoncuların yılmaz önderi "hayırsever işadamı" Bill Gates diyor ki:
"Açıkçası koronavirüsün çok ölümcül olduğunu varsayıyorduk, ama gördük ki korona sanıldığının aksine daha az ölümcül. Bu da gösteriyor ki koronanın diğer grip türlerinden farkı yok."
"Hizmetinde" onca bilim adamı olan, milyarlarını ve hayatını aşı araştırmalarına vakfetmiş Gates'in bugün kabul etmek zorunda kaldığı gerçeği ta pandemin başından beri bu köşede defalarca okudunuz...
Bu yüzden gönül rahatlığıyla geçmiş olsun diyorum.
Ama ne yazık ki geride kalan bir şey yok.
Aşıların ölçülmeyen, kayıt altına alınmayan uzun vadeli sonuçlarından bahsetmiyorum. Bu konuda daha net itiraflar geldikçe yine konuşuruz...
Ne var ki bir grip uğruna batırılan dünya ekonomisinin etkilerini ta iliklerimize kadar hissediyoruz.
Yaratılan korku iklimiyle 400 gün piyasaların kapatılmasının, tedarik zincirinin kırılmasının, küçük esnafın, gündelik yaşayan yoksulların belinin bükülmesinin bedelini ödüyoruz.
Halka dağıtılacak yardımlar, destekler için para basıp dağıtmak zorunda kalan iktidarların sebep olduğu küresel enflasyon, dünyayı kasıp kavuruyor.
Dünyanın süper gücü olan ABD'nin Başkanı bile artık kürsüye çıktığında yıldız savaşlarından değil, ulusun artan gübre fiyatlarıyla mücadelesinden falan bahsediyor.
Hâlâ, "Hayır, tüm bu küresel ekonomik dalgalanmanın sebebi Rusya'nın Ukrayna'yı işgali" mi diyorsunuz?
Gözlerinizin önünde yaşanan bunca deneyime rağmen, aklınıza mantığınıza değil masallara inanmakta ısrarcıysanız bir şey diyemem...
İlerleyen günlerde çıkıp "Bir pandemi hikâyesiyle dünya ekonomisini iyi salladık" beyanları geldiğinde görüşürüz.
***
FARKINDA MISINIZ ARTIK YEDİREMİYORLAR
Muhalefet cephesi, iktidarın Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi projesine karşı istediği reaksiyonu alamadı.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sokağa çıkacak yüz emekliyi zor denkleştirdi. Park projesine karşı çıkmak için çevreleri ikna etmeye çalışan sosyal medya trolleri bile zorlandıkları için yaratıcı olamadılar.
"AK Parti bu kez kamuoyuna kendini iyi anlattı, yalanları anında deşifre etti, argümanları sağlamdı" diyenlere katılmıyorum.
Gezi'de üç ağaç yer değiştirdi diye onca insanı sokağa döktüklerinde durum farklı mıydı sanki?
Bence asıl sebep muhalif seçmenin, çocukluktan, ciddiyetsizlikten, aptal yerine konulmaktan, oyalanmaktan, kısacası muhalefetin başını çekenlerin liyakatsizliğinden sıkılması.
Bu kadrolarla kurulacak bir iktidarın olası sonuçlarını düşünmeye başlaması.
***
SOLUK GİBİ
Cem Yılmaz'ın Erşan Kuneri isimli komedi dizisini "basit" bulduğumu yazınca kimi okurlar "Peki kime gülüyorsun" diye sordular.
Bugünlerde favorim Feyyaz Yiğit. Sosyal medyada elden ele yayılan videolarının yanı sıra "Gibi" isimli dizisi de gerekten "komik".
Kıvanç Kılınç'la iyi bir ikili olmuşlar. Metinlerindeki Aziz Kedi etkisi de hissediliyor.
Argoyu, kelime oyunlarını başlı başına güldürmek için değil, doğallık etkisi yaratacak bir efekt olarak ustaca kullanıyorlar.
Yorumladıkları hayat kesitleri maziden değil, bugünden. Kişisel kompleksleriyle sıkmak yerine anlattıkları insanlık halleriyle "hah bu" dedirtiyorlar.
Umarım, seyirciyi küçümsemeden, "anlamazlar" diye basitleşmeden, Türk mizahına soluk olmaya devam ederler.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz