Önümüzdeki beş yıla dair ne düşünüyorsunuz?
Muhtemelen aklınızdan iç açıcı şeyler geçmiyordur.
Küresel enflasyon, piyasalardaki belirsizlik de tüm dünyada benzer bir karamsarlığın hâkim olduğunun kanıtı.
"Mış" gibi yapma devri bitti. Dayanıklı olanın, elindekini korumak için gerektiğinde hamle yapma kapasitesine ve iradesine sahip olanın ayakta kalacağı sert bir süreç başladı.
ABD, Çin, Rusya, Avrupa ülkeleri, iddiası olan kim varsa savunma harcamalarını hızla artırıyorlar. Tahıl stokluyorlar...
Ne var ki, 2023'te iktidarı alıp Türkiye'yi önümüzdeki bu zorlu süreçte yönetmeye talip olanların böyle bir tehdit algısı bile yok.
Ben söylemiyorum. HDP'yi yine masa altında tutsalar da sonunda yan yana gelip ittifak pozu veren muhalefetin ana müştereği parlamenter sistem değil mi?
Yayınladıkları bildiri ortada işte.
Eğer başarırlarsa...
Savaş, NATO yığınağı sınırlarımıza dayanmışken... Doğu Akdeniz'den sonra Karadeniz de ısınırken... Türkiye'nin egemenlik alanları dört bir yandan sıkıştırılırken Türkiye'yi kısır sistem tartışmalarıyla meşgul edecekler.
Öyle ya, her şey yolunda gitse bile vaat ettikleri çapta bir hükümet modeli değişikliğinin rutin takvimi için yıllar yıllar lazım.
Referandumları, 367 tartışmalarını, siyasi entrikaları, dolapları varın siz hayal edin...
Rakiplerimiz gücünü tahkim edip hedeflerine odaklanırken, Türkiye yine içiyle meşgul edilmiş olacak.
Ben hâlâ 50+1'in böyle sığ bir pespektife "evet" diyeceğine inanmıyorum.
***
ZELENSKİ'DEN SÜPERMEN ÇIKMAZ
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, birkaç ay öncesine kadar ülkesinde çok da umut vaat etmeyen bir siyasi olarak görülüyordu.
Pasif, planı olmayan bir siyasi imajı pekişirken savaş patlak verdi.
Zelenski ışık hızıyla yükselişe geçti. Artık o tüm dünyada prestiji hızla artan bir "lider!"
B sınıfı parodilerdeki acıklı performansları bile unutuldu.
Görüyorsunuz, bizde bile Zelenski'ye "süpermen" muamelesi çekenler var.
Bense Zelenski'nin en kötü kartı seçtiğini, gaza geldiğini, Batı'ya güvenip halkını ateşe attığını ve dolayısıyla bu öngörüsüzlükten kahramanlık hikâyesi çıkmayacağını düşünüyorum.
Zaten kendisi de sürekli ABD'ye, NATO'ya, AB'ye "Beni aldattınız" diye sitem ederek ne kadar yanlış, zamansız bir politika izlediğini itiraf etmiyor mu?
Sivil Ukraynalıların yanında durmak ile "Zelenskicilik" yapmak farklı şeyler.
İlki zorunluluk, ikincisi komik bile değil.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz