Elektronik paradan bahsetmiyorum...
FETÖ'nün kapatılan yayın organlarının önünde direnişe geçip, yargıyla başını belaya sokunca Anıtkabir pozu paylaşanlar sözünü ettiğim...
Ortaya çıkan onca şeye rağmen hâlâ firari FETÖ'cülerin tweet'lerini RT edip "Cumhuriyet kadını" pozu kesenler...
Meslektaşlarının eleştirileri karşısında hemen soluğu mahkemede alıp, kendisi hakkında bir hukuki soruşturma başladığında "yargı sopasını kullanıyorlar" diye ikiyüzlülük yapanlar...



Hele hele ifadeye götürülürken, o zor anlarda dahi, ellerini arkada bağlayıp "Ters kelepçe vurdular" diye propaganda yapmayı "akıl etmek" falan...
Hiç şüpheniz olamasın ki katıksız FETÖ taktiğidir bunlar.
Gören görüyor...
Peki ya hâlâ inat edenler?
Hakaret etmeden konuşamayan ve koskoca bir muhalefeti "ucuz küfürbazlığa" indirgeyip kriminalize eden bu tiplerin provokasyonlarına destek olanlar...
Olan biteni anlamak için aynı delikten daha kaç kez ısırılmaları gerekiyor?
İnatları kime?

***

ZELENSKİ 'BEN NEYİN ORTASINA DÜŞTÜM' DİYOR MUDUR?
2015'te "Halkın Hizmetkârı" adlı televizyon dizisinde Ukrayna Cumhurbaşkanı'nı canlandıran komedyen Volodimir Oleksandroviç Zelenski bugün ülkenin başında.
Üstelik de en netameli zamanlarda...



Ne var ki, göreve geldiğinde "tiyatrocu" diye küçümsenen Cumhurbaşkanı çetin ceviz çıktı. Genç başkan cesur diplomatik hamleleriyle göz dolduruyor. ABD ve Rusya arasında sıkışan Ukrayna'yı ustaca bir denge politikasıyla yönetiyor.
Allah, bugünlerde Doğu Avrupa'da oynanan piyeste başrolü üstlenen Zelenski'nin ve halkının yardımcısı olsun.

***

KAR KORKUSU...
2 yıldır pandemi süresince "canımızla, sağlığımızla" öylesine korkutulduk ki ürkek tavşanlara döndük.
Bir zamanlar hapşırana "Çok yaşa" derdik... Şimdi "Git biraz ötede öl" diye söyleniyoruz.
Karşısındaki tokadan sonra yanak yanağa öpüşmedi diye alınganlık edenler, bugünlerde maskesini gözlerine kadar çekip "öpm'iyim canım" diyerek olay yerinden hızla uzaklaşıyor...
Korkutan yalnızca insanlar ya da bugünlerde çok meşhur olan sokak köpekleri değil...



Kar ya, bildiğiniz kar...
O bile "korku nesnesi" artık.
Daha düne kadar yağsın diye beklediğimiz, barajlarımız dolar, çiftçi sevinir, dışarı çıkıp kartopu oynarız diye sabırsızlandığımız karı, korkuyla bekler olduk.
Haber bültenleri, yolda komşular telaşla birbirini uyarıyor:
"Kar geliyormuş, evlere sığının!"
Biliyorum, doğalgaz faturaları ikiye katlanmış, gaz aldığımız "komşumuz" İran'ın vanaları da yine "tam zamanında" arıza yapmış...
Ama kar bu, bildiğimiz kar; yüzlerce yıldır her kış da yağar.
Öldürmez.
Korkma!




Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz