Sedat Peker'in dizilerden daha fazla rağbet gören videoları "Defne hanımlı" göndermeler yaptığı bölümden itibaren zaten tavsamaya başlamıştı...
İlk bölümlerde çok iddialı olan Peker'in, yıllardır ısıtılıp ısıtılıp servis edilen bu bayatlamış dedikodulara sarılması "seyircilerinin" heyecanını zayıflatmıştı.
Peker'in son yayınladığı videoda FETÖ'nün MİT Tırları operasyonuna kadar düşmesiyse son darbe oldu.
Zira, FETÖ'cülerin olmadığı bir Türkiye'yi yaşanmaz bulup yurt dışına kaçan Can Dündar ve nam-ı diğer Fuat Avni gibi tescilli şakirtler coşkuyu diri tutmaya çalışsa da artık "dizinin" sponsorları deşifre oldu.
Tabii bunlar, Türkiye'nin boynuna "teröre destek veren ülke" yaftasının yapıştırılması sürecinin bir parçası olan bu videoları "eğlenceli" tik tok neslinin umurunda değil...
Ama aklı başında herkes artık kabak tadı veren bu işin nereye vardırılmak istediğini ve bunda da gülünecek bir durum olmadığını görüyor.
***
BAYRAM DEĞİL SEYRAN DEĞİL...
Facebook "Kovid-19'un insan yapımı olduğu veya üretildiği iddialarını" artık engellemeyeceğini duyurmuş...
Lütfetmişler de sebebi ne olabilir diye düşünüyorum...
Resmi Korona söylemini sorgulayan bu tür iddiaları "bilimsel" bulmadıkları için engellediklerine göre fikirlerini değiştirecek bir gelişme olmalı.
Varyantların sebebinin aşılama olduğunu ortaya koyan bilimsel çalışmalar falan olamaz... Zira ilk kez ortaya çıkan soru işaretleri değil bunlar?
Kaldı ki pandemi süreci, babasının hayrına ücretsiz üyelik dağıtan ve sırf özgür düşüncenin yayılması için platform hazırladıklarını söyleyen Facebook ve benzerlerinin işlevini açıkça ortaya koydu.
Muhtemelen şimdiki hamlelerin sebebi de sansürle üstünü örttükleri gerçekleri daha fazla saklanamayacaklarını kabul edip strateji değiştirmeleri...
Zamanın ortaya çıkardığı gerçekleri bu yolla manipüle edip kafaları bulandırmaya hedefliyor olmalılar.
Bu yüzden de düz dünyacılardan tutun da "çipçilere" kadar, izolasyonun işlevini sorgulayanların inanılırlığını zedeleyen marjinallerin önünü açıyorlar...
Ondan sonra ayıkla princin taşını ayıklayabilirsen.
***
NE KADAR AÇILIRSAK O KADAR İYİ
Herkesin gözü kulağı, Haziran ayındaki izolasyon tedbirlerinin seviyesinin açıklanacağı Bakanlar Kurulu toplantısında...
Felaket tellalları "daha zamanı değil" diye tazyik yapmaya devam etse de bu kez hava olumlu görünüyor.
Gelen sinyaller açık havada maske zorunluluğu başta olmak üzere, hafta sonları sokağa çıkma yasakları gibi tedbirlere son verileceği yönünde.
Restoran ve kafelerin hizmete açılması da bekleniyor.
Önümüzdeki dönem ne kadar açılırsak kardır diye düşünüyorum...
Zira, son bir yıldır şahit olduklarımız, sonbaharla birlikte dünyanın yeniden aynı fasit dairenin içine hapsolacağına ve yasakların gündeme geleceğine dair kara senaryoların yabana atılamayacağını gösteriyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz