Sözcü gazetesi yılbaşının ertesi günü "2020'nin torbasından gözyaşı ve felaket çıktı" manşetiyle çıktı. Ayasofya'nın ibadete açılması da gazeteye göre başımıza gelen büyük felaketlerdendi.
Doğal olarak gazeteye toplumun her kesiminden sert tepkiler geldi.
En "cool" cevabı ise, gazetecilerden konuyla ilgili gelen soru üzerine "bu felaketin sorumlusu" Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan verdi:
"Çok teşekkür ediyorum. Ben Sözcü gazetesini okumuyorum. Kimse de lüzumsuz yere buna para verip almasın. Ayasofya 2020 yılının adeta taçlı yıldızıdır."
Dün baktım, Ayasofya'nın açılışını "2020'nin baş felaketi" olarak görmeleri normal olan Yunanistan basını, Erdoğan'ın açıklamasındaki "taçlı yıldız" ifadesini "kışkırtıcı" bulmuştu.
Sözcü gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ise manşetleri üzerine Cumhurbaşkanı'nın söylediklerine katıldıklarını söylüyordu:
"Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerine sonuna kadar katılıyoruz. Çünkü Erdoğan bir anlamda ülkede fikir özgürlüğü olduğuna dikkat çekti. 'Beğenmiyorsan almazsın' mesajı verdi. Zaten demokrasilerde de böyle olur."
Yılmaz'a göre Sözcü'nün kırmızı çizgileri vatan, millet, devlet, bayrak ve dilmiş. Ama gelin görün ki Sözcü kıskanıldığı için haberleri çarpıtılıyormuş.
Meğer onlar Ayasofya'nın açılışını 2020'nin en önemli olayı görüyorlarmış. O yüzden de korona, sel, deprem gibi 12 felaket arasında ona da yer vermişler! Yerseniz.
Ancak bir noktada kendilerine hak veriyorum. Zira Sözcü böyle acemice provokatörlük yapmaz.
Muhtemelen yılbaşı gecesi erken çıkalım takılalım diye gazetenin ilk sayfasını şişirdiler. Gereken özeni göstermediler. İşi acemi çocuklara bıraktılar. Onlar da kafalarını bildikleri abilerinin hoşuna gider diye tuttular Ayasofya'nın açılmasını felaket maddelerinin içine koydular.
Metin Bey lütfen kızmayın çocuklara. Ne yapsınlar, rol modelleri sizsiniz. Ya da Deniz Zeyrek falan... Neticede Ayasofya açıldığı gün de manşetten Yunan basınıyla birlikte karalar bağlayan sizdiniz.
***
TÜRBANLI HANIMEFENDİNİN BAŞI KEL Mİ KEMAL BEY?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fikri Sağlar'ın "Türbanlı hâkime güvenemem" şeklindeki sözleri üzerine yükselen tepkiyi kesmek için birkaç hamle yaptı.
Önce, yıllardır CHP'nin resmi söylemi olarak kabul edilen bakış açısını yansıtan Sağlar'ı açığa düşürdü.
"Nasıl paylaşırım arkadaşlar? Ya çağın neresindeyiz biz ya? Kişi başörtüsü takar takmaz, o onun tercihidir. Benim görevim onun tercihine saygı duymaktır" dedi.
Ardından da İSTAÇ Kompost ve Geri Kazanım tesislerine bir ziyaret yaptı. Kameraların karşısına da başörtülü bir CHP'liyle çıkıp poz verdi.
Ne var ki gazetelere yansıyan karede herkesin başında baret olmasına karşın, başörtülü genç kızın başında hiçbir koruyucu yoktu. Acaba, apar topar şov olsun diye heyete dahil edildiği için mi yoksa Allah korur diye mi?
Anlayamadık da.
Dün de sosyal medyada "bacıma baret" başlığı TT'ydi. Haberiniz olsun Kemal Bey.
***
NE EDİRSEN PAŞİNYAN?
Kaşınıp Azerbaycan topraklarına saldıran sonra boyunun ölçüsünü alıp eve dönen Ermenistan'ın Başbakanı Nikol Paşinyan kuşkusuz ülkesinde en sevilmeyen adam.
Hatta geçenlerde halk parlamento ve başbakanlık rezidansını basmış, Paşinyan olaylar sorası yaptığı açıklamada saat ve parfümünün çalındığını söylemişti.
Paşinyan çalınan parfümünün ve saatinin yenisini Ermenistan'da bulamamış olacak ki, geçtiğimiz gün "Türkiye pazarının sarsılmış" durumda olduğunu söylüyordu:
"Türkiye'ye 6 ay geçerli olacak şekilde ağır yaptırımlar uyguladık. Bu kararımız ile Türkiye pazarı sarsılmış durumda. Eğer Azerbaycan'a destek vermekten vazgeçerlerse kararımızı tekrar gözden geçiririz." Güler misin, ağlar mısın?
***
NE DİRENDİN BE TRUMP
Joe Biden 20 Ocak'ta koltuğa oturuyor. Trump ise hâlâ seçimlerde hile olduğu iddiasını savunuyor. Ayın altısında da tüm taraftarlarını sokağa çağırdı!
Trump taraftarları da dünden hazır. Trump medyasında da iç savaş göndermeleri yapılıyor. Elden ele paylaşılan şu fotoğraf sanırım ülkedeki havayı çok iyi anlatıyor.