Çapa Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek geçtiğimiz gün korkutucu bir açıklama yaptı:
"Herkes şunu bilsin ki, nisan, mayıs döneminden daha kötü durumdayız. Kamu hastanelerindeki yataklar dolmaya başladı. Bu gidişat devam ederse boş yatak bulmakta sıkıntı yaşanır. Artık tek vücut halinde Kovid-19 seferberliği ilan etmemiz gerekiyor."
Seferberlikten kasıt tekrar sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesi olmalı. Zira bir tek o kaldı. Açık havada maske zorunluluğu gibi pek çok olağanüstü izolasyon tedbiri hâlihazırda zaten uygulanıyor.
Yasaklar öylesine içselleştirilmiş durumdaki en cılız aykırı ses dahi boğuluyor.
Pandemi sürecinde içlerindeki apartman yöneticisi emekli subayı koyuveren köşe yazarlarımız gün aşırı, uygun adım yürümeyen "cahil vatandaşı" ezmekle meşguller.
Haber bültenlerinin birinci gündemi de sokakta maskesini nizami takmayan vatandaşlar. Muhabirleri, işine yetişmek için koşturanların üzerine salıyorlar. Sonra ağlarına düşürdüklerini ekranlarda "lümpen" hatta "halk düşmanı" diye 80 milyonun önünde linç ediyorlar.
Daha neyin seferberliğinden bahsediliyor o halde?
Gündelik hayatımızla, yaşamak için mecbur olduğumuz diğer insanlarla aramıza daha ne kadar mesafe koyabiliriz ki?
İnsanlar, işlevine dair ciddi şüphe duydukları uygulamalara dahi rıza gösteriyorlar.
Bundan daha fazla itaat mümkün mü? Öyleyse bile bu bedel, insanlığımızdan bu kadar uzaklaşmak bir hastalıkla mücadele için fazla değil mi?
***
Ayrıca hocanın dile getirdiği ve son günlerde herkesin ağzında olan "Nisan ve mayıs aylarından daha kötü durumdayız" iddiasını da anlayabilmiş değilim.***
Evet, önümüz kış. Havalar soğuyacak. Bağışıklık sistemimizin zayıfladığı bu dönemde vaka sayılarında artışlar yaşanabilir.