Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün merakla beklenen "müjdeyi" verdi. Fatih sondaj gemisinin Karadeniz'de Tuna-1 isimli alanda 320 milyar metreküp doğalgaz bulduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı bu rezervin devamının da keşfedilmeyi beklediğini ve bulunan gazın 2023'te Türkiye'nin kullanımına sunulacağını söyledi.
Beklediğimize değdi.
Zira bu hamle yalnızca cari açığın ciddi oranda azalması ve refahın yaygınlaşması anlamına gelmiyor... Bugüne kadar alıcı rolündeki Türkiye'yi doğalgaz ve petrol piyasasında bir aktör mertebesine yükseltiyor.
Karadeniz'deki gelişmeyi, dün Libya'dan gelen ateşkes haberiyle birlikte değerlendirince sözünü ettiğimiz perspektifin daha da netleştiğini söyleyebiliriz.
Türkiye için hayırlı olsun.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan yine tuttuğunu kopartan bir lider olduğunu ortaya koydu.
Yıllardır çözülemeyen Ayasofya düğümünü nasıl bir anda kesip attıysa, "petrolümüz, gazımız var çıkartmıyorlar" şeklindeki öğrenilmiş çaresizliğimizi de bir anda unutturdu.
Siyasi rakiplerinin işi artık daha da zor.
Karadeniz'deki keşfi "
eksen değişimi" olarak nitelendiren Hazine ve Maliye Bakanı
Berat Albayrak'ın
Enerji Bakanlığı döneminden başlayarak bu sürece verdiği katkı da anılmayı hak ediyor.
Bakan Albayrak Enerji Bakanlığı'na geldiği ilk günden itibaren Türkiye'nin "
gözünün önündekilere" odaklandı. Bürokrasinin önüne koyduğu
kabulleri elinin tersiyle itme cesareti gösterdi.
Arama ve sondaj süreçlerini
yerlileştirince sonucun değişeceği
ihtimaline inandı. Ve haklı çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün gaz bulunan bölgede daha önce arama yapan ülkelere ve şirketlere yönelik şu sözleri bunun kanıtı:
"Ülkemizde çok uzun yıllar boyunca petrol ve doğalgaz arama çalışmaları genellikle kiralama usulü ile yapıldı. Hele derin deniz sondajlarında tamamen dışa bağımlıydık. Yüzlerce milyon dolarlık arama faaliyetleri sonunda elimize 3-5 sayfalık rapor dışında hiçbir şey geçmedi.
Kimsenin günahını almıyoruz, belki de gerçekten aradılar. Ama bulamadılar. Ama sonuçta biz, artık bu şekilde yürüyemeyeceğimizi gördük."
***
Biliyorum, sosyal medyada, yaşadıkları ülkenin doğalgaz, petrol bulmasına bile kulp takanlar da var. Geleceğini bu topraklarda gören aklı başında herkesin ortak bir hedef için umutlandığı zamanları, oluşan mutluluğu, samimiyeti
snobe eden profesörler de...
Dün en ukalalarından biri
Venezuela'daki petrol ve Damak çikolata fiyatlarını karşılaştırarak
"acımadı ki" diye bağırıyordu.
Hiç sinirlerinizi bozmayın... Enerji coğrafyasının göbeğinde olmasına rağmen yıllarca petrol darboğazıyla terbiye edilen Türkiye'nin ekonomi politiğinden falan bahsedip ciddileşmeyin... Neşeniz eksilmesin.
- Boş ver Damak çikolatayı, bak burası
"çokomelli" deyin, geçin...