Telefon, cüzdan, anahtar derken artık evden çıkarken kontrol ettiklerimiz listesine maske de eklendi. Çünkü toplu taşıma ve kapalı alanlar dışında açık havada da maske kullanımı zorunlu hale getirildi.
Peki, sokakta maske takma zorunluluğu pratikte ne gibi sonuçlara yol açıyor? Gözüme çarpan bir iki tanesini paylaşayım, eminim sizin de ekleyecekleriniz olacaktır.
1- Sokakta yasağa uyanlar bu kez kapalı mekanlara girdiklerinde soluklanmak için maskelerini çıkartıyorlar. Tam tersi olması gerekmez miydi?
2- Mevsim yaz hava sıcak olduğu için açık havada hele hele yürürken maske takmak gerçekten çok zor. Terleyen yüzlere takılan maskeler defalarca çıkartılıp takılıyor. Çene altında, bilekte, cepte, masada, dikiz aynasında tozdan, kirden, makyajdan siyaha dönmüş maskeler görüyoruz. Eğer yanınıza üç beş tane yedek almadıysanız, saatlerce kullanılan ve mikrop yuvasına dönen maskelerden hastalık kapmamamız mucize.
3- Hal bu olunca maske zorunluluğunu denetleyen kolluk kuvvetleriyle vatandaşlar arasında da zaman zaman anlaşmazlıklar doğuyor. Her gün basında örneklerini okuyoruz. Otomobilinde tek başına seyahat eden kişilere ya da geceleri yatağa beraber giren karı kocaya bile araç içinde maskesiz oldukları için ceza kesmek pek akıllıca olmasa gerek.
4- Sokakta maske takma zorunluluğu dışarıya çıkmanın tadını kaçırdığı için lokantalar, kafeler sinek avlıyor. İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri vatandaşlarını dışarıda yemeye, tatile göndermeye, evinden çıkartmaya teşvik etmek için yırtınıyor. Bizim de yapmamız gereken insanları dışarıdan soğutan uygulamalarımızı cesurca gözden geçirmek.
Eğer açık havada maske takılması konusunda ısrarcıysak da, vatandaştan gelen samimi şikayetleri ciddiyetle dinlemek zorundayız.

***

BURUN FARKI

Her gün bültenlerde, sokakta maskesi burnunun altına düşmüş vatandaşların afişe edildiği haberler izliyoruz.
Açık havada nizami maske takmayanlara "lümpen" diyen de var onları "burnu havada" diye eleştirenler de...
Bir tıp profesörümüzün ağzından çıkan şu sözler dışarıda maskeye alışamamamızın inattan ya da dik başlılıktan kaynaklandığını düşünenlerin önyargılarını etkiler mi dersiniz?
"... Sokaklarda, caddelerde genellikle maskesini aşağı doğru indiren veya indirmek zorunda kalan kişiler görüyoruz. Bu kişilerin maskelerini indirmelerinin bir sebebi var. Türk ırkında burun ucu desteği biraz zayıf. Burun ucuna dokunduğumuzda burun ucu dudağımıza doğru yaklaşıyorsa bu burun ucu düşük demektir. Türklerde bu durum oldukça yaygın. Maske takılmaya başladıktan sonra burnun uç kısmına maskenin ağırlığının gelmesi buradaki tıkanıklığı artırdı. Burun tıkanıklığı sebebiyle hastaneye başvuranların sayısında yüzde 20 artış kaydettik." (Hürriyet)

***

SIKIYSA TAKMA

Maske takmak gibi birden hayatımıza giren izolasyon tedbirleriyle uyum sorunu yaşayan elbette sadece biz değiliz. Dünyanın her yerinde cinslikler yaşanıyor.
Berlin'in ulaştırma servislerini işleten BVG de "Birçok insanın maske ile burnunu kapatmadığını gördüğümüz için sertleşmeye karar verdik" diyerek bir kampanya başlatmış.
Amaçları ise maske kullanmayanları veya maske takarken burnunu dışarıda bırakanları yaz günü ter kokusuyla dizginlemekmiş. Şirketin, Berlin sakinlerine dışarı çıkarken deodorant kullanmama çağrısı yaptığı afişleri elden ele geziyor.
Artık güldürmemeye başlayan bu komedi daha ne kadar sürecek acaba?