BBC'nin haberine göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sokakları terörize eden Sarı Yelekliler'in sosyal medya üzerinden örgütlenmelerinin önüne geçilmesi için talimat vermiş. Yetkililer de sert tedbirler içeren bir yasa hazırlamışlar.
Buna göre Facebook ve Twitter, Fransa hükümetinin talep ettiği içerikleri 60 dakika içerisinde kaldırmak zorunda. Söz konusu içeriklerin kaldırılmaması durumunda, sosyal medya platformlarına para cezası kesilecek. Cezanın miktarı, şirketlerin küresel gelirlerinin yüzde 4'üne kadar çıkabilecek.
Hadi bakalım...
Zira küresel teknoloji şirketleri öyle bir düzen kurmuşlar ki kimsenin kendilerine dokunabilmesi mümkün değil.
Hatırlayacaksınız... Avrupa ülkeleri daha önce de sosyal medya manipülasyonunun önüne geçmek için benzer girişimlerde bulunmuşlar, ancak başaramamışlardı. Üstüne de ABD, Avrupa'dan gelen şarap vb. ürünlere ağır vergiler getirmişti.
Rusya Federal Bilgi Teknolojileri ve Kitle İletişim Denetleme Kurumu da Facebook ve Twitter aleyhine davalar açmıştı. Gerekçe ise, Rus kullanıcıların veri tabanlarının Rusya topraklarındaki sunucularda tutulmasına yönelik karara uymamalarıydı.
Geçtiğimiz aylarda sonuçlanan davadan sosyal medya sitelerinin her birine 4 milyon ruble (yaklaşık 62 bin 800 dolar) para cezası çıktı.
Ne büyük ceza! Ödeyen olacak mı o da ayrı konu.
***
Peki, "tamam kendi imkânları ve hayalleriyle" yola çıkan bir grup parlak gencin kurduğu söylenen küresel teknoloji şirketleri, bu kadar kısa sürede nasıl dokunulmaz oldular?
Aslında sistem basit ama işlevsel.
Facebook'undan Amazon'una, Twitter'ından Google'ına kadar pek çok şirketin yurt dışındaki merkezi İrlanda.
Dolayısıyla dışarıda, AB'nin vergi cennetlerinden olan İrlanda dışında kimseye karşı sorumlulukları yok.
Çalışanlarının büyük kısmı da zaten ABD'de.
İran ya da Çin gibi bu siteleri yasaklasak da çok fazla işe yaramıyor. Çünkü her türlü yasaklı siteye ulaşmayı sağlayan sanal özel ağların bini bir para. İsteyen telefonuna, bilgisayarına bedava da ulaşabildiği bu uygulamaları yükleyip bütün sanal bariyerleri aşabiliyor.
***
Bilgi çağının yeni özgür medyası denilerek akıllı telefonlarla birlikte elimize verilen mecralardaki manipülasyona ve kaçırılan vergiye engel olmanın tek bir yolu var...
Yönetimlerin bir araya gelip bu mecralara karşı ortak bir tutum almaları. Diğer tüm küresel ticari faaliyetleri bağlayan asgari şartları gündeme getirmeleri.
İlk adımda şüphesiz, verginin kazanılan yerde ödenmesi ilkesinin bu kontrolsüz teknoloji tekellerine de şart koşulması olmalı.
Yalanın gerçeğe göre 6 kat daha hızlı yayıldığı bu mecraların "gerçeklik algımıza" verdiği zararı engellememek dünya üzerindeki medeniyetimizin en önemli görevlerinden. Bunu zamanla daha iyi anlayacağımızdan şüpheniz olmasın.