Kurmay aklın yönettiği kalabalık orduların beceremeyeceğini çıplak gözle görülmeyen Covid-19 isimli virüsler başardı. Birkaç haftada tüm dünyaya yayıldılar.
Biz de hakkında, aşı ya da ilaç yapacak kadar bilgiye sahip olmadığımız bu düşman karşısındaki tek şansımızın onunla karşılaşmamak olduğuna kanaat getirdik.
Çünkü bilimin insanlığa "şimdilik" önerebileceği en etkili mücadele yöntemi buydu.
Başka başka ülkelerde, farklı ırklardan, dinlerden, dillerden, kültürlerden milyarlarca insan aynı anda çaresizce "o gelecek" korkusuyla evlerine kapandı.
Kısa sürede korkuyu öyle içselleştirdik ki, sokakta gezenlere kötü kötü, şüpheyle bakar hale geldik.
Belli ki hep birlikte korkarsak bu büyük korkunun daha çabuk geçeceğine inanıyoruz.
Kolektif bilinçaltımızdaki "çaresizliğin" bu kadar yaygın hissedildiği günlerde hiçbir şey anormal olmasa gerek.
***
Dünyadaki toplumsal buhranı derinleştirense travmanın ne zaman biteceğine dair belirsizlik. Bilimsel ya da siyasi otoritelerin hiçbiri normalleşmeyle ilgili vatandaşların önüne kesin takvimler koyamıyorlar.***
Ancak umudumuzu besleyen gelişmeler de yaşanıyor... Nihayet normal hayata dönmeye dair planlar konuşulmaya başlandı.