Bir ayı aşkın bir süredir koronavirüsle yatıp kalkıyoruz. Tüm yaşam pratiklerimizi, alışkanlıklarımızı değiştirdik.
Ne zaman normale döneceğimizi de dünya üzerinde hiçbir otorite net olarak söyleyemiyor. Belirsizlik yüzünden üzerimize karamsarlık çöktü.
Herhalde bu süreçte "Hep böyle mi yaşayacağız" sorusu zaman zaman aklına düşmeyenimiz yoktur.
Ama bu kolektif korkuyu yavaş yavaş dağıtacak gelişmelerin haberlerini de almaya başladık.
Türkiye'den ve dünyadan gelen veriler, salgının yayılım hızının dikey seyrinin kırıldığını gösteriyor.
Süreçte üzerine düşen görevi sabırla yürüten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamaları da daha umutlu olmamızı sağlıyor:
" Artan test sayısına kıyasla beklenen vaka sayısındaki artış, hız olarak azalmaktadır. Erken tanı ve tedavi, iyileşen hasta sayımızı artırıyor."
Bakan Koca ayrıca, artışın yoğun bakım sayısında olmadığının da altını çiziyor.
Pandemiyle mücadele konusunda küresel işbirliğinin gelişmeye başlaması da sevindirici. Kriz öncesi düşman kutuplarda yer alan devletler bile yardımlaşmaya başladı.
ABD, Rusya ve Suudi Arabistan bile uzun bir aradan sonra petrol üretimi konusunda uzlaşmaya vardılar. Bu konsensüste, salgın krizi önceliklerinin kendisini dayattığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Biraz daha sabır, zoru geçti...
***
İş aş Haydar Baş
Türkiye siyasi hayatının en ilginç karakterlerinden biri olan Haydar Baş koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.
Baş'ın, kurucusu ve genel başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) seçimlerde ciddi bir varlık gösteremese de, "İş aş Haydar Baş" sloganı hafızalara kazındı.
Her seçim döneminde seçmene en yüksek asgari ücreti vaat eden oydu.
Her konuşmasında, ABD gibi Türk devletinin de "sık sık" para basması gerektiğini bıkmadan usanmadan tekrar ederdi.
Allah rahmet eylesin.
***
Daha üç günümüz var
Bu hafta sonu da evlerimizde kalacağız. Ancak bu kez sokağa çıkma yasağı cumadan değil, beş gün öncesinden, pazartesiden duyuruldu.
Bu kuşkusuz yeterli bir süre. Panik yapmadan, alıveriş merkezleri önünde yığılmaya neden olmadan hazırlıklarımızı yapacağız.
Kaldı ki geçen hafta sonu yasağa hazırlıksız yakalanan vatandaşlar bile mağdur edilmedi. Devlet temel ihtiyaç maddelerinin tedarikini aksatmadı.
Gelin bu kez, "Luppo geyiği" yapan, iş halkı aşağılamaya gelince aralarında hiçbir ideolojik fark kalmayan çok bilmişlere fırsat vermeyelim.