Her platformda vatandaşa "evde kal" çağrısı yapılıyor. Trafik ışıkları bile değişti. Kırmızı yanınca "evde kal", yeşil de ise "eve git" yazısı çıkıyor.
Son olarak, "ünlülerin" oynadığı kamu spotlarıyla halka "bilinçli olma" telkini yapılıyor.
Dün telefon operatörleri de kampanyaya katıldı. Birini aradığınızda önce Hülya Avşar çıkıyor karşınıza, "Hışt evde kal" diyor...
Bense kendi yaşantıma, çevreme bakınca, "halkımızda" böylesine yoğun telkin gerektirecek bir "bilinç sorunu" olduğunu göremiyorum.
Annem evinden çıkmıyor.
Ben de salgının başından beri, çalışma arkadaşlarım dışında nerdeyse kimseyle yüz yüze görüşmedim.
Alışveriş için dışarı çıktığımda sokaklarda, marketlerde tek tük insanlar görüyorum. Herkes birbirine mesafeli.
Ev işlerinde bana yardıma gelen hanımefendi iki haftadır evinde olduğu için etrafı kendim silip süpürüyorum.
Henüz cam silmeye başlamadım.
Bugünlerde iş yeri kapalı olduğu için bankadan kredi almakla uğraşan ancak her seferinde başka bir duvarla karşılaşan berber arkadaşım Kerim de sağ olsun beni ihmal etmiyor.
İşyerinde de durum pek farklı değil...
Koronavirüs nedeniyle yeni bir çalışma çizelgesi oluşturuldu.
Kimi arkadaşlarımız evinden çalışıyor, dönüşümlü olarak izinler başladı.
Merak etmeyin Son Durak devam edecek!
***
Sizin kendi hayatınızdan gözlemleriniz ne bilmiyorum, ancak uzayda yaşamadığıma göre çok da farklı olmasa gerek.***
Dikkat ediyorum, sosyal medyada da bu talebi sistematik olarak destekleyen gruplar var.