CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha "15 Temmuz'un siyasi ayağı" arayışına girdi.
Daha önce de yapmıştı.
15 Temmuz sonrası FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmaları hararetle sürerken... Hatırlıyorsunuz değil mi? 2017'de elinde "ByLock kullanan 120-180 AK Partili milletvekilinin listesi" olduğunu söylemişti. Sayı vermişti!
Hepimiz üzerine atlayıp kendisine "Elinizde böyle bir liste varsa yargıyla ve kamuoyuyla paylaşın" çağrısı yapmıştık.
Aradan iki yıl geçti ama Kılıçdaroğlu hiçbir şey yapmadı. Sözünün üstüne yattı.
Sizce niye? Cevap basit.
Elinde böyle belge falan yoktu.
Koskoca ana muhalefet lideri böyle basit bir yalan söyleyecek değil ya diyorsanız cevabı siz verin o zaman...
Kılıçdaroğlu elinde, sandıkta bir türlü yenemediği rakibini çok zora sokacak bir koz varsa niçin kullanmadı?
Koca insanlarız, birbirimizi kandırmayalım artık. Kurucusuna, Genel Başkanına kast eden FETÖ ile ilgili en ince eleyip sık dokuyan parti doğal olarak AK Parti. Özellikle 15 Temmuz'un ardından partiye girebilmek için ilk şart sıkı bir FETÖMETRE filtresinden geçebilmekti. Hâlâ da öyle. Hatta bu konudaki "aşırı şüpheci" yaklaşımlar zaman zaman tartışılıyor.
Belli ki, Kılıçdaroğlu şimdi aynı spekülasyona başvurarak FETÖ'nün siyasi ayağı arayışlarını partisinden uzak tutmaya çalışıyor.
Zira FETÖ'nün siyasi ayağı denildiğinde gözlerin çevrilmesi gereken asıl yer, AK Parti'den "sekenlerin" cirit attığı, FETÖ argümanlarının "muhalefet ayağına" rahatça dillendirildiği muhalefet mahallesi...
Ve artık "bu ayağın" adının açıkça konulması gerekiyor.
Bu talep toplumda, siyasi ayak oyunlarıyla, sulandırma hamleleriyle geçiştirilemeyecek bir ihtiyaç.
***
Ben yine ters köşe...
Basınımızın duayenlerinden Yavuz Donat'ın konuya ilgisizliği dikkatlerden kaçmamıştı.
Derken yine hepimizi hazırlıksız yakaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Gençlerimizin evlilik yaşı giderek yukarı doğru çıkıyor. Genç yaşta maalesef evlenmiyorlar, kızlar da erkekler de. Çoğu 30'u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya" sözleriyle başlayan tartışma tam kapandı derken ateş yine harladı.
Labirentlerini avucunun içi gibi bildiği tarihten girdi, "Taca çıkarttığımız" topu yeniden getirdi kalemize attı.
Dün şöyle yazmış:
"Erdoğan da konuşsa... Ferman da yayınlansa... Olay Meclis'e de taşınsa... Medyanın bu iki müzmin bekârı konu evliliğe gelince... 'Topu taca atıyorlar.'"
Tam mevzu kapandı derken Yavuz abi maça girmeseydi iyiydi ama...
En iyisi ben yine güvenli limana sığınayım:
Kısmet.