Marmaray'ın asansörü tekmeleyen o adamın görüntüleri izlemişsinizdir.
Orta yaşlı bir erkek, bisikletiyle birlikte asansöre biniyor. Kabinde yalnız. Birden başlıyor asansörü tekmelemeye ve panelleri yumruklamaya...
Pek çok kişi bu olayın, CHP'lilerin kendilerinin de yararlandığı hizmetlere karşı tavrının bir özeti olduğu görüşünde.
CHP'lilerse "alnında partisi mi yazıyor" diyerek itiraz ediyorlar.
Ne var ki, Allah korusun, İstanbul Havalimanı'nda bir kaza olması için adeta gün sayanların olduğu bir ülkede ilk yorum hiç de abartılı olmasa gerek.
Beni asıl kaygılandıransa bu "pasif agresifin" oy hakkı olmasından ziyade yakınında birilerinin bulunması ihtimali.
Öyle yalnız kalınca "asansör döven" biri kendinden güçsüz biriyle baş başayken neler yapmaz ki?
Umarım karısı, çoluğu çocuğu, kedisi, köpeği falan yoktur.
***
Cumhuriyet o gazeteciye dokunma!
Kafa buluyoruz, eğleniyoruz çokça da üzülüyoruz ama bir kısım vatandaşın köprüyle, yolla, tünelle kavga eder hale gelmesinde kimlerin sorumlu olduğunu da çok iyi biliyoruz.
Muhalif vatandaşın hava deliği olan malum medya bu kolektif deliliğin en büyük sorumlusu.
Zira tek yaptıkları, alternatifsizlikten ve umutsuzluktan baygınlık geçirip kendilerinden medet uman çaresiz insanlara sunni teneffüsle nefret üflemek.
Anında yalanlanan iftiralarla, çarpıtmalarla, itibar suikastlarıyla, nefret söylemiyle ve şiddeti romantikleştirerek bu " örgütlü kötülüğü" yaygınlaştırıyorlar.
Ne var ki Pazar günü dalgınlıklarına gelmiş olacak, ilk defa İstanbul Havalimanı'na yapılan uyku kabinleriyle ilgili bir haberi "olduğu gibi" verdiler.
"İstanbul Havalimanı'nda yeni dönem! Yolcular rahata kavuşacak."
Sonra ne mi oldu?
Ne olacak, haber apar topar Cumhuriyet gazetesinin Twitter adresinden kaldırıldı.
Firari FETÖ'cü Can Dündar'dan beri dikiş tutmayan Cumhuriyet, umarız doğru haber yaptı diye o gazeteciyi işinden atmaz.
***
Gürsel Bey siz niye böylesiniz?
CHP'li Gürsel Tekin de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başlattığı "gençler evlenmiyor" tartışmasına katıldı. Twitter hesabından şunları yazdı:
2002'de 2,17 olan toplum doğurganlık hızı 1,99 seviyesine geriledi. Komplo teorilerine gerek yok. İyi yönetilen, bolluk, bereket ve umudun olduğu bir ülkede nüfus artışı olur. AKP insanların geleceğe güvenini yok ettiği için doğurganlık hızı düşüyor."
Eurostat verilerine göre Türkiye doğurganlık hızında Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada.
Bizde "toplam doğurganlık hızı" 1,99. Avrupa Ortalamasıysa 1,50'lerde.
Evet, Gürsel Bey, biliyorum, istatistik, matematik, mantık falan biraz kafanızı karıştırdım ama şimdi ne diyorsunuz?
Twitinizi mi silersiniz yoksa nasıl olsa alıcısı var diye ıslık çalmaya devam mı edersiniz?