Dün Nazlı Ilıcak'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ceza evinden yazdığı mektup da bireysel bir sarsıntının ifadesi olarak deprem gündemi arasında kendine yer buldu.
Ilıcak mektubunda, FETÖ'den yargılanan hiçbir gazeteciden duymadığımız bir netlikte FETÖ'yü bir kez daha lanetliyor, kandırıldım diyor, Cumhurbaşkanı'ndan özür diliyordu...
En ufak bir özeleştiri dahi yapamadan salınan "tescillileri" düşününce Nazlı Hanım'ın cezasını çektiğini düşünüyor insan.
Bu arada eskiden sigara içerdi. Mektuptan sonra bir tane yakıp tüm olan biteni, kendi depremini düşündü mü acaba?