Bu bayramda terk etmek zorunda kaldıkları ülkelerine ziyarete giden Suriyelilerin sayısı kırk bini bulmuş.
Suriyeliler, Türk nüfusunu geçtikleri Kilis'in Öncüpınar sınır kapısında uzun kuyruklar oluşturmuşlar.
Kuşkusuz bu yolculuk, yabancı düşmanlığını yaygınlaştırmaya çalışanların iddia ettiği gibi bir kaçamak, tatil falan değil.
Bu insanların geride bıraktıkları, akrabaları, evleri, ilişkileri var.
Gittiklerinde ne kadarını yerinde bulacaklar belli değil; bir umut işte.
Haklısınız, zaten Suriye'de tatile gidilecek yer değil artık.
Koskoca devletler, Türkiye ve ABD bile kuzeyine ancak askerle girebiliyor...
Ülkede yabancı asker postalıyla çiğnenmemiş toprak parçası yok.
DAEŞ, YPG-PKK gibi terör markalarının yanı sıra envai çeşit harami kentlerde, kasabalarda cirit atıyor.
Kent, kasaba dediysek, tüm altyapısı çökmüş, suyu, elektriği olmayan harabe hayaletlerden bahsediyoruz.
Ticaretin, eğitimin, sağlık hizmetlerinin verilemediği bir çöl anlattığımız.
Azıcık mantık ve vicdan sahibi birinin bu çaresiz insanlara turist muamelesi çekmesi mümkün mü?
***
Esad'ın sıkışıp kaldığı Suriye'nin batısı ise kısmen bu vahşet ortamından
uzak.
Dün ülkenin resmi ajansı,
Akdeniz kıyısındaki plajlarına, Lazkiye'ye akın
eden tatilcilerin resimlerini paylaşıyordu.
Türkiye'nin 80'li, 90'lı yıllarında kalan plaj manzaraları hatırlatan fotoğraflarda insanların yüzleri çok seçilmiyor.
Şimdilerde göçmen olan komşularının giremediği sahillerde Kurban tatilinin
"tadını" çıkartıyorlar mı pek anlaşılmıyor.
Ne acıklı bir hal değil mi?
Acaba,
Suriye tarihine, halkının yarısını mülteci konumuna sokmuş bir "lider" olarak geçen Esad da,
tapusunu Rusya'ya ipoteklediği kağıttan krallığında bayramın havasına girmiş midir?
Yoksa o da zaman zaman "asıl kurbanın" kim olduğu düşünüyor mudur dersiniz?
***
Evet, aslında bütün mesele bu.
Zaman zaman durmak,
geriye bakmadan, takılmadan bulunduğun noktayı anlamaya çalışmak. İçinde bulunduğun halin
nasıl göründüğü hissetmek için başka gözlere bakmak. İnanın gelecek başka türlü mümkün değil.
Suriye'nin yanı başındaki bir
vahanın sakinleri olarak çok şükür bizim hala vaktimiz
var bu muhasebeye.
İleride ancak
bayramdan bayrama gelmek istemiyorsak, önce bu ülkenin
değeri bilmeliyiz.