CHP'nin İstanbul'daki ittifak adayı Ekrem İmamoğlu dün mazbatasını aldı. Önünde beş yıllık bir dönem var.
Zorlu bir sınav kendisini bekliyor. Seçim kampanyasını üzerine kurduğu ve başarılı olduğu "mağduriyet" algısını bir süre daha kullanmaya devam edebilir. Daha mazbatasını bile almadan "İmamoğlu'nu engelliyorlar" demeye başlayan kimi CHP'li gazetecilerin ve vekillerin varlığı da bunun göstergesi.
Bu çıkışlar İmamoğlu'nun seçim kampanyasının ikinci ayağına dair sistematik bir söylem birliğinden mi yoksa kişisel gayretkeşlikten mi kaynaklanıyor bilmiyoruz. Ama bu bahanenin uzun süre idare etmeyeceği kesin.
Zira 15 milyonluk bir kentten bahsediyoruz.
***
Siyasi iddialarla,
komplo teorileriyle uzun süre gargaraya getirilemeyecek büyüklükte, milyonların memnuniyetini
sağlamayı gerektiren
gerçek bir sorumluluk bu.
Ve kuşkusuz muhalefetteyken otomatikman sahip olunan
konfordan çok uzak. Yerelde de olsa iktidar, muhalefet gibi sinirlenip bir valiye hakaret edince puan kazanacağınız alan değil.
Yöneteceğiniz kentteki
seçmenin her mağduriyetini biriktirip kapınızın önüne koyacağı bir makam belediye
başkanlığı.
İmamoğlu da bu durumun farkında olmalı ki seçim kazandıktan sonra yaptığı ilk konuşmada, iktidar sorumluluğunun tillahını yüklenmiş durumdaki
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan kendisine yardımcı olmasını istemişti.
Cumhurbaşkanı birkaç kez
aksinin düşünülemeyeceğini ifade etti. Son
olarak da G-20 zirvesinde yabancı gazetecilere
şunları söyledi:
"İstanbul'un menfaatine yönelik
gerçekçi projelerle gelirse tabii ki AK
Parti grubu bunu destekleyecektir. Fakat
kabul edilemeyecek projelerle gelirse,
İstanbul'un menfaati için bu tarz projeleri
asla desteklemeyeceğiz."
Rakip bir partiden daha fazlasını da
kimse beklemiyordur sanırım.
***
Tabii ki İstanbul'un tacını giyen İmamoğlu'nun bugünden itibaren tek rakibi
AK Parti değil.
Seçim gecesi İstanbul'a gelip İmamoğlu'nun elini havaya kaldırmak yerine
Ankara'da partililerine balkon konuşması yapan Kemal Kılıçdaroğlu hesaba katması gereken ciddi bir faktör.
Tamam İmamoğlu'nun eli, öne sürülüp kaybedince partideki tüm izleri kazınan
Muharrem İnce gibi zayıf değil. Ama İmamoğlu'nun İstanbul başarısını, bugün Koç Müzesi'nde sergilenen ayakkabılarıyla yaptığı "Adalet Yürüyüşü"ne bağlayan
Kılıçdaroğlu da hâlâ muhalefette!
Demedi demeyin. 9 yıldır tek bir seçim kazanmadığı halde hâlâ koltuğunu koruyan Kılıçdaroğlu'nu küçümseyen hata yapar. Bu günlere kolay gelmedi Kemal Bey.