Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Binali Bey deplasmanı seçti

Hangi kanalda olacağı ve kim tarafından modere edileceği merak konusu olan Binali Yıldırım- Ekrem İmamoğlu düellosu hakkında bomba bir gelişme oldu.
Daha önce TRT'de yapılacağına dair haberler çıkan programla ilgili Cumhur İttifakı'nın adayı şöyle konuştu:
"Programı kimin yöneteceği konusu benim açımdan hiç fark etmez kim olursa olsun. Ben mesela tecrübeli olması bakımından Uğur Dündar'ı tercih ederim. Ama başka birini istiyorsa ona da eyvallah."
Yıldırım'ın bu açıklamadan önce "Posta gazetesi Başyazarı" Candaş Tolga Işık'a anlattığı teklifine CHP cephesinden gelen yanıtlar da olumlu...
İmamoğlu da rakibinin teklifini kısaca kabul etti:
"Ortak yayınla ilgili Uğur Dündar ismine hiçbir itirazım olmaz. Aksine memnun olurum."

***
Yıldırım belli ki İmamoğlu'nun 31 Mart seçimleri öncesi meslektaşımız Turgay Güler'le yaptığı mülakatın tam tersi bir etki yaratmak istiyor. Bu yüzden de bir golün iki sayıldığı deplasmanda vuruşmanın avantajlı olacağını düşünüyor.
Binali Bey'in, kendisini arayıp "Daha önce ben o damdan düştüm"anlamına gelen bir uyarı yapan Melih Gökçek'e verdiği yanıttan bunu açıkça anlıyoruz:
"Ben istiyorum ki hiçbir bahaneleri kalmasın. Ben Allah'ın izniyle kendime güveniyorum."
Bir siyasetçi içim akıllıca bir hamle...
Hep söylediğim gibi kendisi güler yüzlü, beyefendi bir isim. Yalnızca sokakta, lokantalarda, VIP önlerinde değil, canlı yayınlarda bile öfke kontrolü problemi yaşadığına defalarca şahit olduğumuz Ekrem Bey karşısında soğukkanlılığını kaybetmezse artı puan alabilir.
Buradan Yıldırım'ın danışmanlarına sesleniyorum. Aman etkiyi daha da arttırmak için eli yükseltmesinler. Dündar'ın çalıştığı CHP yandaşı kanalındaki programı önermesinler. Zira Uğur Bey'in AK Partililer'den "Pezevenk" diye bahsedildiği programının canlı yayın konuları tehlikeli olabilir. Sonra, ancak küfre ve hakarete reaksiyon veren bu kitleden kendisini korumakta cam fanus falan da işe yaramaz.
***
Uğur Dündar havalarda tabii. Hakkıdır. Kendisini tebrik ediyorum.
Tek bir diyaloğumuz dahi olmadığı halde beni de Twitter'dan engellemiş olsa da, Yıldırım'ın kendisini onure etmesi üzerine şöyle tweetler attığını öğrendim:
"Binali Bey'in dürüstlüğüme duyduğu güvene ve böyle bir sorumluluğu üstlendiğimde adaletin terazisini asla saptırmayacağıma emin olmasına çok teşekkür ederim..."
Dündar'ın başarısını kendine yontmaya çalışan Portakal ve diğer yancılar da şöyle yazıyorlardı:
"Önemli olan Yıldırım'ın yandaş kesimden bir isim bulup da önerememesi!"
Daha geçenlerde "sahte hasta" kullandığı düzmece haberi afişe olduğu halde hiç yüzü kızarmadan hâlâ ekrana çıkan CHP yandaşı Portakal'ın bu çıkışı hükümete yakın medyadaki gazeteciler arasında tartışılıyor.
Tartışılmalı da. Pek çok AK Partili siyasetçi kendilerini destekleyen gazetecilere, televizyonculara "nasıl olsa cepteler" diye "evin çocuğu" muamelesi yapıyor.
Ama siyasetçilere sitem edilmez. Bu duruma karşı bir denge formülü geliştirmekse kuşkusuz gazetecilerin görevlerinden biri.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA