23 Haziran seçimlerinde tekrar karşı karşıya gelecek olan Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu, bugüne değin tek başlarına pek çok televizyon programına çıktılar.
Adayların videolarına şöyle bir göz attım. Hafızamı zorladım...
Kritik dönemlerde siyasilerimizle teke tek röportajlar yapmış bir televizyoncu olarak, Yıldırım ve İmamoğlu'nun performansları için şunları söyleyebilirim.
Bir defa Binali Yıldırım'ın sakinliği dikkat çekici şekilde hissediliyor. Sunucuyu da seyirciyi de germiyor. Samimi espriler yapıyor. Şive komiğine düşmeden Anadolu ağızlarını ustalıkla kullanıyor. Muhatabının yüzüne gözlerini dikerek ya da bakışlarını kaçırarak değil ayarında bir zamanlamayla bakıyor. Bazen gülüyor, üzüldüğünü göstermekten çekinmiyor. Bu ona rahat, güvenli, büyüklerim kızacaklar ama "cool" bir hava veriyor.
Kısacası, yıllardır siyaset sahnesinde gördüğümüz Binali Bey'in imajında bu seçimde de değişlik yok. Ancak son dönemlerde kıyafetlerinin çok daha özenle seçildiği de gözlerden kaçmıyor.
Ekrem İmamoğlu'na gelince...
***
Elbette İmamoğlu'na
Binali Bey kadar aşina değiliz. İstanbullu bir seçmen olarak
ben de kendisini
adaylığı süresince tanıma fırsatı buldum. Beylikdüzü Belediye
Başkanı olarak da adını duymamıştım.
Dolayısıyla hakkında, Yıldırım'a dair izlenimlerimdeki kadar
keskin ifadeler kullanamayacağım.
İmamoğlu,
Kemal Kılıçdaroğlu ya da
Muharrem İnce gibi CHP'nin ileri gelenlerinden çok daha fazla
konuya hakim olduğu izlenimini veriyor.
İmamoğlu'nun performanslarından aklımda kalansa sürekli gülmesi. Sinirlendiğinde hatta kavgaya varacak şekilde
tartıştığında bile gülümsemeye çalışıyor. Bu da fikirlerini savunmaktan çok karşısındakinin psikolojisi üzerine oynadığı izlenimi yaratıyor.
Elinden düşürmediği kâğıt peçeteleri 8'e 10'a katlayıp terini silmesi seyirciyi geriyor. Sözlerinin etkisini azaltıyor. İnsan gayri ihtiyari olarak, bir ara verilse ya da kamera dönse, adamcağız terini şöyle bir silse de
hepimiz rahatlasak diye düşünüyor. Bu sorun bir sağlık probleminden kaynaklanıyor olabilir ama
klimalarla çözülmeyecek dert değil.
***
Ekrem İmamoğlu ile söyleyebileceğim diğer ayrıntıysa
her çıktığı programın olay olması. Söylenildiği gibi, bu durumda CHP yandaşı medyanın fütursuz desteği kadar hükümete yakın medyanın her topa girmesi de etkili olabilir.
Ancak kuşkusuz, sözünü ettiğimiz sansasyonel halin birinci nedeni İmamoğlu'nun
her çıktığı programda bir olay çıkartması! Turgay Güler'le başlayan
Ahmet Hakan'la devam eden kavgalar, iddialar...
Tamam, adını saydığım kişilerin, İmamoğlu'na FOX ya da Halk TV sunucuları gibi muamele etmedikleri kesin.
Ancak hiçbirisinin İmamoğlu'na, Buket Aydın'ın Yıldırım'a "
bir duruşunuz yok mu, her şeye tamam diyor diyorlar" şeklindeki sorusu kadar ağır yüklenmediği kesin.
Binali Bey'in bu sözünü ettiğim programdaki babacan tavrından bahsetmeme gerek yok değil mi?
Son günlerde iki adayın bir yayında buluşması için teklifler yapılıyor. Her televizyoncunun gözlerini kamaştıracak bir iş elbette. Ama kolay geçmeyeceği de kesin.