Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığına göre, iktidardaki 17. Yılını dolduran AK Parti 31 Mart'ta sandıklardan yüzde 44.3 oyla birinci parti olarak çıktı. Parti 39 ilin belediye başkanlığını alırken, 59 ilin Belediye Meclisinde de çoğunluğu sağladı. AK Parti'nin MHP ile kurduğu Cumhur İttifakı'nın yurt genelindeki toplam oy da yüzde 52.
Buna karşın;
AK Parti'nin en yakın rakibi olan CHP'nin aldığı oy ise yüzde 30 civarında. Ana muhalefet partisinin kazandığı belediye başkanlığı sayısı 21, çoğunluğu sağladığı il genel meclisi sayısı ise 13. CHP'nin, HDP ve SP desteğini de alarak İYI Parti ile kurduğu Millet İttifakı'nın toplamda aldığı oy oranı da yaklaşık yüzde 38.
Tablo yoruma gerek bırakmayacak şekilde seçimin açık ara galibini bağırıyor.
Ancak siyasi atmosfere baktığımızda bu netliği hissetmek kolay değil. Tüm seçim psikolojik olarak bıçak sırtında kalan İstanbul'a endekslenmiş durumda.
***
"Sosyolojik" deyince önermelerindeki tüm
saçmalıkların mantıklı ilkesizliklerinse makul hale geldiğini sanan vicdan kuaförlerinin peşin satışlarına bakmayın siz.
Söz konusu kafa karışıklığı nedeniyle kimse
seçmene sitem edemez. Öyle ya 8 milyon kişinin oy kullandığı bir seçimde fark bindelerle ifade ediliyorsa, bütün hesap üç beş bin oya kalmışsa benim diyen seçmenin içine
şüphe düşer.
YSK'nın da ciddi bulduğu, partilerin itiraz gerekçelerindeki
kaygı verici usulsüzlük iddialarına girmiyorum bile. Hukuk Türkiye'nin enerjisinden çalanlardan sandık sonuçlarından bağımsız olarak mutlaka hesap soracaktır.
Gün, yaratılmaya çalışılan bu toplumsal
türbülanstan Türkiye'nin
fazla zaman kaybetmeden atlatması üzerine kafa yorma zamanıdır.
Dün AK Parti çevrelerinden İstanbul'daki bu muğlaklığın giderilmesi için
İstanbul seçimlerinin yenilenmesi önerisi yükseliyordu.
Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise
İstanbul'da yeniden seçim teklifini açıkça dillendirdi.
***
Nihai kararı YSK verecek.
Bense İstanbul'da her kesimden seçmeni tatmin edecek bir sonuca ulaşmak için yeniden sayımın yeterli olduğunu düşünüyorum.
Kameralar karşısında bu işin ne kadar süreceğini hesap makinesiyle hesaplamaya çalışan ancak başarılı olamayan Ekrem İmamoğlu merak etmesin... Dediği gibi aylarca falan sürmez.
Tüm parti temsilcilerinin kameralar eşliğinde toplanacakları bir organizasyonla
"erken sayım" birkaç günde bitirilir.
Türkiye de vakit kaybetmeden bir an önce yoluna koyulur.