Geçtiğimiz günlerde FETÖ soruşturmaları kapsamında Sözcü'den birtakım yazarın ifadeleri alındı.
Yazarlar "Örgüte üye olmamakla birlikte FETÖ'ye yardım" etmekle suçlanıyorlar.
Söz konusu kişilerse "Cemaat'in devlet için bir tehdit olduğunu yıllardır söylediklerini" dolayısıyla "FETÖ'ye yardım etmelerinin düşünülemeyeceğini" iddia ediyorlar.
Ne var ki bu mantık, soruşturmanın cevabını aradığı soruları boşa düşürmüyor.
Öyle ya madem bu yapıyı tehdit olarak ilk onlar görmüştü... O halde niçin FETÖ'nün bütün hukuk dışı hedeflerinin deşifre olduğu 2015'te "Şimdi Cemaat'i destekleme zamanı" diye yazılar yazıyorlardı?
Kuşkusuz, FETÖ'nün darbe girişiminin hemen ardından sarıldığı "naylon darbe" argümanını köşelerinde başlık olarak seçmeleri de bu çeteye mesafeli bir gazetecinin yapacağı şey değildi.
Kemalist darbeci kliğe ilişmiş ve onun tabanından beslenen birtakım gazeteciler, siyasiler, sanatçılar vs. için FETÖ bir rakip değildi artık...
Düşmanlarının düşmanı pekâlâ geçici dostları olabilirdi. Onlarla da, ortak düşman olan Erdoğan'a karşı taktik ittifaklar yapılabilirdi...
Amaç hâsıl olduktan, Erdoğan engeli aşıldıktan sonra iktidarı kimin alacağına nasıl olsa karar verilirdi.
İşte bu yüzden ortada hukuken suç konusu olacak bir fiile imza atmadıkları zamanlarda düşman oldukları "dönemin cemaatine", adı 17-25 Aralık'ta yargı tarafından FETÖ olarak konulduktan sonra sarıldılar.
Örgütün medya operasyonlarına eksiksiz destek verdiler. Tüm Türkiye FETÖ ile mücadeleye destek verirken, "Şimdi cemaati destekleme zamanı" diye çağrılar yaptılar.
Garip denilen mevzu bundan ibarettir.
***
Sorulacak hesabın takipçisiyiz
Ankara-Konya seferini yapan hızlı tren dün kaza yapıp raydan çıktı. 9 cenazemiz var.
Allah hayatını kaybedenlerin yakınlarına sabır versin.
Olayla ilgili soruşturmanın peşinen "kaza" diyerek değil, her türlü ihtimali göz önünde tutan bir perspektifle yürütülmesini istiyoruz.
Nereye varırsa varsın...
Takipçisiyiz.