Fransa’da 89 bin polis, dün yine sokağa çıkan Sarı Yeleklilere göz açtırmadı. 974 kişi gözaltına alındı. Polis gaz bombaları ile eylemcilere sert müdahalede bulundu
Cumartesi sabahı "Sarı Yeleklilerin" eylemlerini izlemek üzere Paris'e indiğimde insanda terk edilmiş izlenimi yaratan bir kentle karşılaştım.
Sessizliği bozan, Kiliselerden yükselen çan seslerine karışan ambulans ve polis sirenleriydi.
Meydanlara çıkan bütün yollar polis ve özel donanımlı jandarmalar tarafından tutulmuştu.
Eylem alanıyla aralarında epeyce mesafe olan zengin mahallelerinde karşılaştığım Fransızlar bile endişeli görünüyordu.
Bindiğim taksi şoförleri "güvenli değil" diyerek beni Şanzelize Meydanına götürmek istemediler.
İçlerinden biriyse "Onlara benzemiyorsunuz, niye oraya gidiyorsunuz" diye sordu. "Gazeteciyim" yanıtını alınca ise "Dikkat edin cüzdanınızı çalmasınlar" diyerek yoluna devam etti.
Peki, caddelerde bisikletle ilerlerken bile kırmızı ışıkta durup yayalara yol veren bu kibar insanlar endişeliyse, sokak başlarını tutup meydanlara yürüyen bu sarı yelekli Fransızlar kimlerdi?
Gazeteci Melih Altınok, Paris'te 'Sarı Yelekliler' eylemini canlı yayında değerlendirdi
Yanıtı
Elysee Sarayı'na ulaşmak için toplanmış Sarı Yeleklilerin arasına dalınca çıplak gözle gördüm.
Daha çok Paris dışından gelmiş
dar gelirli emekçiler...
Bir kısım Fransız vatandaşı gibi bu güzel şehrin
tadını çıkartamayanlar...
Çoğunlukla da
gençler.
Sarı Yeleklilerin tepkilerinin yalnızca polise yöneltmemeleri de sınıfsal kimliklerinin bir kanıtı.
Zira eylemcilerin sık sık, öğle yemeği sonrası oturdukları kafelerde espressolarını yudumlayarak izleyen
zenginlere ya da yoldan geçen
lüks arabalarla bulaştıklarına şahit oldum.
Paris'teki eylemlerin bizim
Gezi'den farkı da bu... Zira hatırlayacaksınız, bizde sokağa çıkanlar orta ve üst sınıftı. Eylemler de Nişantaşı ve Etiler gibi semtlerde yaygındı.
Ancak her kaos durumunda olduğu gibi
ne kadar radikal varsa Sarı Yeleklilerin arasına karışmış durumda. Türkiye'den kaçıp ülkeye sığınan
FETÖ'cüler ve
PKK'lılar da dahil...
Apolitik serserilerse köşe başlarında ellerindeki içkileri ardı ardına yuvarlayarak
havanın kararacağı saatleri bekliyorlardı.
Fransız polisinin alanda bizzat maruz kaldığım şiddetinin işe yarayacağını sanmıyorum.
Zira sokaktaki
uçurum insanları Cumhurbaşkanı
Macron'u göndermeye
kararlı görünüyorlar.
Belki de eskinin mirasını fazlasıyla yiyip
köhnemeye yüz tutan Fransa'nın üzerinde gezen, Marx'ın yüzyıllar önce Avrupa'nın üzerinde dolaşıyor dediği o
"hayalettir." Adı her neyse... Gidişat, bu sarı dalganın
Macron'a bir Fransız öpücüğü verdikten sonra diğer Avrupa başkentlerinde de arzı endam edeceğini gösteriyor.
Bugün de buradayım.
Cumartesi
gecesi izlenimlerim de dahil ne gördüysem
sizlerle SABAH'ta
paylaşacağım.
PARİS SAVAŞ ALANINA DÖNDÜ
Fransa'da 89 bin polis, dün yine sokağa çıkan Sarı Yeleklilere göz açtırmadı. 974 kişi gözaltına alındı. Polis gaz bombaları ile eylemcilere sert müdahalede bulundu
Fransa'da
17 Kasım'dan itibaren akaryakıt zamlarını ve kötüleşen ekonomik koşulları protesto eden
Sarı Yelekliler, dün de alınan tüm sert güvenlik önlemlerine rağmen sokaklara aktı.
Ülke genelinde 89 bin, başkent Paris'te ise 8 binden fazla polis zırhlı araçlarla göstericilere müdahalede bulundu.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hükümetinin hafta içinde zamları 2019 yılı boyunca askıya alma kararına rağmen sokakları bırakmayan Sarı Yelekliler dünkü gösterilerine "dördüncü perde" ismini verdi.
Sarı Yelekliler, sabahın erken saatlerinde Paris'teki Champs- Elysees Caddesi'ne gelmeye başladı.
Polis, üst aramasını yaptıktan sonra caddeye girişe izin verdi.
'DİKTATÖR MACRON'
Polis, Champs-Elysees Caddesi'ne girişleri sınırlayınca çatışmalar diğer bölgelere sıçradı.
Polis sık sık göstericilere biber gazı ve göz yaşartıcı gazlar ile müdahaled bulundu.
Paris'teki gösterilerde ise 700 kişi gözaltına alındı, 300 kişi ise tutuklandı.
Aramalarda, göstericilerin üstünde çekiç ve taş bulunduğu kaydedildi.
Güvenlik önlemleri çerçevesinde daha önce belirtildiği üzere Eyfel Kulesi dahil pek çok turistik mekan açılmadı. Turistler sokaklara çıkmazken, bölge sakinlerine de "Evlerinizden çıkmayın" çağrıları yapıldı.
Champs-Elysees Caddesi'nde mağaza ve restoranlar kepenkleri indirdi. Eylemler nedeniyle 30 civarında metro hattı durdurulurken, Champs-Elysees Bulvarı'nın çevresindeki birçok yol ve cadde trafiğe kapalı tutuldu.
Farklı yaş, meslek ve bölgeden gelenlerin katıldığı gösterilerde 'Diktatör Macron' sloganları atıldı.
Ülke genelinde ise 31 bin kişinin sokağa çıktığı açıklandı.
BELÇİKA: SOSYAL KIŞ GELİYOR
Belçıka'da da sarı yelekliler, sokağa çıktı. Brüksel'de 450 kişi gözaltına alındı. Direğe bağlanarak gözaltına alınanlardan bir Türk vatandaşı "Görüyorsunuz Avrupa'nın göbeğinde demokrasi yok" dedi. Göstericiler 'Sosyal kış geliyor' pankartları taşıdı. Hollanda'da da halk sokaktaydı.
AB POLİS ŞİDDETİNİ GÖRMEZDEN GELİYOR
Gezi olayları sırasında Türkiye hakkında birçok kez uyarılar yayımlayan Avrupa Birliği (AB), söz konusu Fransa olduğunda ise üç maymunu oynamaya devam ediyor. İşte Fransa'da 17 Kasım'dan bu yana süren gösterilerde şimdiye kadar olanlar:
4 kişi öldü.
Bin 43 kişi yaralandı.
Dünküler dahil 2 binden fazla kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlardan 700'ü lise öğrencisi.
Öğrenciler terörist gibi tutuklandı.
Göstericiler gaza boğuldu.
Çok sayıda polisin göstericileri feci şekilde dövdüğü görüntüler ortaya çıktı.
Gazeteciler yaralandı.
Fransız siyasilerden
OHAL sesleri yükseldi.
Basının ortak noktası: 'Göstericiler yağmacı' şeklinde oldu.
Batı basını da Fransız polisinin orantısız şiddetini görmezden geliyor.