24 Haziran seçimlerinden zaferle çıkan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün de "Türkiye'nin vakit kaybetme lüksü yok" diyerek 100 Günlük İcraat Programı'nı açıkladı.
Programın içinde savunma sanayi projelerinden Kanal İstanbul'a kadar dört yüzü aşkın eylem kalemi var. Orta vadeli programın da ağustos ayı içinde açıklanacağı kaydedildi.
Muhalefetin karşı adımını bekleyenlerse ne yazık ki biraz daha sabredecekler.
Zira iktidar vakit kaybetmeden yola koyulurken, ülkenin ana muhalefet partisi hâlâ 24 Haziran gecesi bıraktığımız yerde, "sayımda."
Cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce'yi 11 milyon oy farkını kabullenebildiği için "Saray projesi" ilan edenler şimdi de onun parti içindeki oyunu "saymıyorlar."
***
Partide kurultay isteyen İnce'ci muhalifler noter tasdikli
630 imza topladıklarını açıkladılar. Bu sayı
1240 delegesi olan
CHP'nin seçimli kurultaya gitmesi için yeterli.
Ne var ki Genel Merkez kendilerine sunulan imzalardan bazılarının
sahte ve geçersiz olduğu iddiasında. Onlara göre de kurultay isteyen delege sayısı 605!
Az mı?
Bir oy önceki seçimlerde "
oyların çalındığına" inananlara "
şizofren" diyen
İnce ve ekibi, şimdi
Genel Merkez'in
delegenin
oylarını çaldığını söylüyorlar.
Kılıçdaroğlu ve taraftarları da boş durmuyorlar tabii ki...
Yapıştırıveriyorlar cevabı:
"
Asıl şizofrenin kim olduğunu gördük!"
Her seçim dönemi ortaya çıkan Oy ve Ötesi'nin devreye girmesinin tam vakti değil mi?
***
Dışarıdan görünse, Türkiye
demokrasisi açısından
espri kaldırmayacak kadar acıklı bir tablo... Kuşkusuz,
sorunun oyun çok ötesinde olduğunun da en net
tasviri.
Gördüğümüz, 20 bin civarında delege oyunu birkaç saatte sayan
Fenerbahçe kadar kurumsallaşmadığını ortaya koyan bir parti... Sağında
delegelerinin yarısı kendisini istemeyen ve
Aziz Yıldırım kadar olup seçimli kurultaya gitmeye cesaret edemeyen bir Genel Başkan... Solunda ise mevcuttan tek farkı
asgari mantığı olan bir alternatif aday...
Evet, ortada kalansa, Türkiye'nin bu kritik döneminde iktidarı alması halinde
ne olacağını kestiremedikleri bir partiyi çaresiz destekleyen seçmenler!
Muhalifsen
gel de şizofren olma şimdi!