16 Nisan 2016 referandumunda seçmen "Cumhurbaşkanlığı" modeline geçişe onay verdi.
Ancak, referandumdaki "hayır" kampanyasıyla seçmeni ikna edemeyen muhalefetin liderleri geriden geliyorlar.
24 Haziran seçimleri için ilk vaatleri de "geriye dönüş." Kimi seçilir seçilmez eskiye dönmek için çalışmalara başlayacağını söylüyor.
Siyasi muhataplarını "gerici" diye adlandıran CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ise vadeyi biraz uzatanlardan.
"Kararname yetkisini niçin kullanmayacakmışım" diyen İnce "restorasyon" adını verdiği yıkım süreci için 2 yıla ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Yani iki yıl "hayır" dediği yeni sisteminin yetkileriyle Cumhurbaşkanlığı yapacak... "İşini bitirince" de parlamenter sistemin etkisiz cumhurbaşkanlığına geri dönecekmiş... Artık nasıl olacaksa?
***
İktidarın,
yetkinin öyle
bırakılacak bir şey olmadığı malum. Kaldı
ki, madem Cumhurbaşkanlığı sistemi
daha işlevsel, öyleyse niçin karşınız
ve neden parlamenter sisteme geri
dönmeyi vaat ediyorsunuz?
İnce'nin ve diğerlerinin bugüne kadarki vaatlerinden, projelerinden anladığımız üzere, bu sorunun cevabı malum.
Yan gelip yıkmak, bozmak için!
Zira kimi havalimanı inşaatını durduracağım diyor... Kimi
mağdur dediği FETÖ'cü polis şeflerini, darbeci askerleri
salıvereceğini müjdeliyor.
Biri muhalefet yandaşı olmayan medyaya el oyup gazetecileri kovacağını söylüyor...
Diğeri S400 alımını durdurup Türkiye'yi yine ABD'ye bağlayacağını ilan ediyor.
Kuşkusuz yapmaktan, değer katmaktan daha kolay bunlar.
***
Evet, komik ama bu yıkım projesine "
restorasyon" diyorlar. Tıpkı bir dönem
bu hevesi daha
makul bir tonla dile getiren "restorasyoncu AKP"liler gibi...
Hatırlıyorsunuz değil mi? 7 Haziran seçimlerine giden süreçte,
AK Parti- CHP koalisyonuna zemin hazırlamak için işe koyulan AKP'liler de "restorasyon" diye tutturmuşlardı...
Onlara
2 yıl yetmemişti.
Türkiye'nin
16 yılda elde edilen kazanımlarını güdükleştirmek, zenginliklerini
eksiltmek, değerlerini bozmak
için sizin de
daha fazlasına ihtiyacınız
olacak
Muharrem Bey.
Tabii ki önce
seçmeni bu
yıkım projesine
ikna etmeniz gerekiyor. Bu
da hayatın doğal akışına aykırı.