Hükümet erken seçim kararını açıkladığında muhalefetin akıl hocalarının ilk refleksi, "ne zaman kullanılacak" diye beklenen Abdullah Gül kartını ileri sürmek oldu.
"Ben de aday olacağım" diyerek oyunu bozan İyi Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener'in ağzından dinleyelim:
"HDP'nin de içinde yer aldığı, İyi Parti'nin de, CHP'nin de Saadet Partisi'nin de bir araya gelip Sayın Gül'ü aday göstermemiz istendi bizden."
Fatih Altaylı da programında ısrarla sorduğu "Kim istedi" sorusuna cevap alamadığı için biz "akıl hocaları" demeye devam edelim...
Gül de ikna edilemeyince ortak aday formülünü rafa kaldıran "akıl hocaları" bu kez seçimi ikinci tura bırakma taktiğine yöneldiler.
Mümkün olduğunca çok aday çıkmalıydı ki, Erdoğan seçmenleri arasında kafa karışıklığı yaratılabilsin...
Ancak hangi okyanusun rüzgârıyla dolduğu meçhul balonlar seçime sayılı gün kala birer birer söndü.
Anketler, CHP'den Akşener'e kaçan oyları büyük oranda geri alan Muharrem İnce'nin en iyi ihtimalle yüzde 25-27 bandına sıkıştığını gösterince de hesaplar yeniden masaya yatırıldı.
Çünkü ne yapılırsa yapılsın hiçbir bölen, doğasında bu iş olan HDP kadar bölemezdi. Tarih bir kez daha bunu dayatmıştı.
***
Evet, muhalefetin son hamlesi,
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ezemeyeceklerini gördükleri Erdoğan'ı
parlamento aritmetiğinde geçip, yeni
sistemi kilitlemek.
Bunun için de 7 Haziran seçimlerindeki gibi yine, denize düşen misali
HDP'ye sarıldılar.
Çünkü hesaplarına göre
HDP barajı aşarsa
Ak Parti'nin anketlere yansıyan parlamentodaki üstünlüğü zayıflayacak.
Özellikle
CHP'li Aleviler ve Ankara'nın sert Barzani politikalarından
ötürü
küsen
Ak Parti seçmeni milliyetçi Kürtler üzerindeki
baskı yoğun...
Seçmenin, "
Kadınlar HDP'ye, erkekler CHP'ye oy versin" türünden garip tekliflere ikna edilmeye çalışıldığına sizler de şahit oluyorsunuzdur.
Peki, bir kez daha
eski kızıl elma'larını ısıran ve
cilalı HDP devrine dönen muhalefetin taktiği bu kez de tutar mı?
Yurtsever CHP'liler,
Kürt solunun partisi HDP'ye paraşütle
inen
Türk solcularının,
İnce ve Demirtaş arasında kıydıkları
"
yüzük kardeşliği"ni
kabul eder mi?
***
"7 Haziran'da HDP'ye giden
yüzde 13 oyun nasıl
PKK'nın hanesine yazıldığını, teröre cesaret verdiğini gördük, artık
kimse yemez" demeyin.
Muhalefet liderlerinin, sosyal medyada,
FETÖ'cülerin HDP ve Demirtaş güzellemeleri yaptığını görüp paniklemeleri,
HDP'den rol çalmaya çalışmaları bir hareketlenme olduğunun göstergesi.
İnce ve Akşener'in bu konudaki manevraları da kayda değer. Ama kuşkusuz hiçbiri, "
Trakya diye bir bölge varsa neden Kürdistan diye bir bölge olmasın?" diyerek müthiş bir performans sergileyen "
Serok Karamollaoğlu"nun eline su dökemez.
Umarım Kızılelmalarının tam
ısırdıkları yerinde yine zavallı
bir kurt gezinmiyordur...
Zira o meşhur bilmecede anlatıldığı gibi, bir
elmanın içinden
kurt çıkmasından
daha kötü olan tek şey vardır, o da elmadan
yarım kurt çıkması.