Rusların S400'leri bölgede kapış kapış gidiyor...
Suudi Arabistan aldı, biz aldık, Moskova ile bu silahlardan almak için hâlâ görüşenler de var.
Onlardan biri de Irak.
Dün ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Irak'ın böyle bir adım atması halinde bunun Bağdat için ABD'nin Hasımlarına Yaptırımla Karşılık Vermesi Yasası (CAATSA) kapsamında sonuçları olacağını söyledi.
Ooo çok sert!..
Çünkü petro-dolarla tekel kurduğu enerji piyasasında yara alan ABD, silah tekelinin de kırılacak olmasından endişeli.
Zira petrol alıverişinde olduğu gibi, ABD'den silah almak sıradan bir uluslararası ticaret değil. Mafya usulü, "giren çıkamaz!"
ABD'nin dahil olduğu alıverişlerdeki taraflar, bu ilişkiye dahil olabilmek için ayrıca bedeller de ödemek zorundalar.
Söz konusu bedeller, ağırlıklı olarak politik ve genel karakterleri ABD'nin çıkarlarıyla tam uyumu hedeflemeleri.
***
Ancak,
Ortadoğu'da adına "Arap Baharı" denen süreçle birlikte yaşananlar
yönetimlere ABD'ye hiçbir hal ve şartta güvenmemek gerektiğini öğretti.
Petro-dolar dengesine ortak olmak ya da
ABD'den silah almak, Yankilerin hışmına uğramamak için yeterli değildi.
İşte bu yüzden Trump göreve gelir gelmez
ABD ile milyarlarca dolarlık silah alımı anlaşması yapan
Suudiler bir yandan da Ruslara S400 siparişi verdiler.
Seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı, ABD destekli bir darbe ile deviren diktatör Sisi'nin Mısır'ı bile...
Türkiye'nin savunma sistemini çeşitlendirme ihtiyacı duymasının nedeni de, 2013'ten bu yana uğradığımız ABD ya da NATO destekli saldırılardı.
Peki,
ABD'nin denizine düşen bölge ülkelerinin Rusya'ya sarılmak dışında
bir alternatifleri
yok mu?
***
Her ne kadar
Rusya S400 anlaşmasına teknoloji üretme sürecini dahil etse de elbette ki yapısal çözüm yerli üretimde. Ama o da kolay değil.
Ancak Türkiye son dönemlerde ABD'den bağımsız dış ve iç politika belirleyebildiği süre için bu konuda önemli hamleler yaptı.
Zor günleri dönemsel,
geçici ittifaklarla aşarken, kazandığı
altın zamanı da
savunma sanayisini yerlileştirmeye ayırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "
insansız tank da yapacağız" çıkışı bu özgüvenin eseri.
Ve sanırım siyasi görüşü ne olursa olsun
Türkiye'nin bağımsızlığını isteyen her yurtseveri memnun edecek bir tablo.
Gariptir, yıllardır her ağızlarını açtıklarında Büyük Ortadoğu Projesi'nden yakınanlar, Türkiye ABD'nin dümen suyundan çıktıkça hırçınlaşıyorlar.
Bir siyasinin insansız tank hedefini "hayal satmak" olarak yorumlayan
insansız ana muhalefetin FOX TV'deki aracı Fatih Portakal onlardan biri.
Türkiye'nin geleceği için gerçekleşmesi atla deve olmayan hayaller kuranları aklınca küçümseyenlere
Can Yücel'in o müthiş dizelerini tavsiye ederim:
Düşünde bile göremez işler,
Düşlerin gördüğü işleri.