Yanıt zaten belli mi diyorsunuz? O kadar aceleci olmayın bence.
Örneğin dün 94. kuruluş yıl dönümünü kutlayan CHP dünyanın eski partilerinden biri.
Daha eskisi 1921'de kurulan Çin Komünist Partisi (ÇKP). Mao iç savaşı kazanıp milliyetçileri püskürttükten sonra 1949'da iktidara geliyor.
O gün bugündür de yönetimde, gidişata bakılırsa da öyle olacak. Çünkü ülkede 90 milyon üyesi olan ÇKP'nin karşısına çıkacak başka parti yok.
Bizimki de, iki yıl sonra da İzmir işgalden kurtarılıp Kurtuluş Savaşı kazanılınca kuruluyor.
Atatürk'ün Nutuk'ta ayrıntılı olarak anlattığı gibi rakiplerine karşı galip gelmesiyle birlikte iktidara geliyor...
Parti Atatürk'ün hayatı boyunca 15 yıl "devrimci bir formda" iktidarda kalıyor...
Sonra Atatürk'ün ölümüyle İnönü'ye geçince dönüştürdüğü şeyin kendisi haline gelen CHP durağanlaşıyor; gerilemeye başlıyor...
Ülkedeki ilk serbest ve genel seçimlerin yapıldığı 1950'de de (1946'daki sadece parodidir) egemenliğini kaybediyor.
O gün bugün de iktidar yüzü göremiyor.
Çünkü adında "halk" gibi geniş bir ifade olmasına karşın düzenli olarak her seçimde çeyreği alıyor (yüzde 25 civarı.)
İkisi de aynı yaşta olan CHP'nin yaşıtı ÇKP'den farkı işte bu.
***
Peki, nasıl oluyor da "
dalya" demiş iki akrandan biri hâlâ son sürat koşarken diğeri 67 yıl önce tökezlediği yerden kalkamıyor?
Siyasetin farkı da bu işte.
CHP yanlış zeminde koşuyor.
Çünkü bir parti iktidarı seçimle değil de başka bir yöntemle almak üzerine kurulmuşsa demokrasi maratonunda soluğu çabuk kesilir.
CHP de ÇKP gibi seçimlerin olmadığı bir kulvar yaratabilseydi kendine, belki hâlâ iktidarda yürüyor olurdu.
Ama ne yazık ki CHP ÇKP'ye benzese de Türkiye'nin Çin'le alakası yok...
Örneğin iktidarda olan 15 yaşındaki partinin yegâne meşruiyeti, 10'dan fazla seçimi kazanmış olması.
***
Peki, alışkın olmadığı bu ortamda ne yapacak bu ihtiyar?
Reçete belli.
Önce vekilleri
Muharrem İnce'nin dillendirdiği "
Bu parti, ikametgâh, nüfus sureti gibi resmi belgeleri tamamlayıp, İçişleri Bakanlığı'nın verdiği onayla kurulmuş bir parti değildir" kibrinden vazgeçecek...
Seçmenin çoğunluğunun oyunu almanın tek koşul olduğu bu klasik demokrasi oyununa uyum sağlamaya çalışacak...
Henüz 15 yıllık
Ak Parti'nin Genel Başkanı partisinde metal yorgunluğundan bahsediyorsa, o da 94'lük aklını başına alıp düşünecek...
Ha iktidar olma ihtimali var falan demiyorum ama hiç olmazsa doğrulur, kendisini seven milyonlarca insana da fazla zarar vermez, üzmez.
Az şey mi?