Kırk yıllık kariyeri "Galatasaray- Milli Takım- Galatasaray- Milli Takım-Galatasaray..." döngüsünden ibaret olan Fatih Terim zor günler geçiriyor.
Çeşme'deki skandalın ardından Milli Takım'dan ayrılması da eleştirileri bitirmeye yetmedi. Zira bu kez de ayrılırken aldığı milyonlarca liralık tazminat tartışılıyor.
Vatandaş haklı olarak isyanda. "Bu piyes bizim paralarımızla oynanıyor" diyorlar.
Peki, Terim nasıl bir hamleyle bu dalgayı tersine çevirebilir, ya da en azından yaşananları unutturabilir?
İlk günden beri söylediğim gibi, sorun kibir olduğu için yegane çözüm mütevazılığın dozunu arttırmak.
Önce, sanki haksız yere takımını bırakmak zorunda kalmış gibi Federasyondan aldığı serveti iade etmeli.
Nasıl olsa ortada Milli Takım adına bir başarı olmadığı halde yıllarca tonla maaş ödedi kendisine bu halk, ihtiyacı yoktur.
Ardından da bir Anadolu takımının hocalığını üstlenip ihya etmeli. Bunca yıllık deneyimi bu işe fazlasıyla yetecektir.
Tabii ki karar kendisinin.
Ama peşinen söyleyeyim, Hoca "nasıl olsa unutulur" diye umuyorsa daha çok bekler.
Zira hata yapanı affeden bu halk haksızlık yapanı bin yıl geçse de affetmez.
***
Yetenekli Bay Sırrı
Tunceli'de PKK'ya karşı yürüyüş düzenleyerek partisine de ders veren CHP Milletvekili Gürsel Erol'a örgüt yandaşlarının saldırıları sürüyor.
Linç kervanına katılan son isimse HDP'li Sırrı Süreyya Önder.
CHP'li Erol'un Kandil'e mesaj gönderdiğini iddia eden Önder, kendisinin bu bilgiyi bizzat Kandil'den öğrendiğini söyledi!
Haklısınız, benim de aklıma o fıkra geliyor ama yazamıyorum.
Dün Akşam'dan Yelda Gökdağ'a konuşan ve iddiaları yalanlayan Gürsel Erol ise, Önder'in absürt çıkışına şu sözlerle karşılık verdi:
"Sen bir milletvekilisin. Senin Kandil'deki mağarada ne işin var kardeşim. Sen Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının verdiği vergilerden maaş alıyorsun... Sırrı Süreyya Önder demek ki çok derin bir adam; bir eli Kandil'de onlarla görüşüyor, bir eli çözüm sürecinde, İmralı'da Apo'nun yanında, bir eli FETÖ'nün yanında, bir eli Hakan Fidan'ın yanında. Müthiş bir adam, ne kadar yetenekli bir adammış!"
***
"Lüküs" hayat zor zanaat
15 yıldır, halkın istedikleri iktidarı seçmemesinden yakınan görgüsüz beyazların uzun vadeli kaçış planlarını dinliyoruz.
"Bu ülke yaşanmaz mirimcilerin" son dönemdeki gözde kaçış güzergahlarının başında Yunanistan ve Barcelona geliyor.
Bir de kısa vadeli kaçışlar var.
Bodrum sallanınca İstanbul'a kaçıyorlar.
İstanbul'a dolu yağınca da gerisin geriye Bodrum'a...
Dün de medyatik bir meteorolog ağustos başında aşırı sıcaklar geleceği için İstanbul'un terk edilmesini önerdi.
Ne zahmetli şey bu "lüküs" hayat...
Kaç kaç bitmiyor.