CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen salı grupta 2007'de yaşanan bir olayı anlattı. Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekili Tuncay Özkan'ın o günlerde, içinde 15 bin Fetullahçı subaya dair ayrıntılı bilgileri içeren bir flaş diski Genelkurmay'a verdiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, 2009'da dosyayı kapatan isimlerden birinin, 15 Temmuz darbe girişiminin 'bir numarası' olarak gösterilen Akın Öztürk olduğunu da kaydetti. 2007'deki bu olayla ilgili konuşan Özkan, Kılıçdaroğlu'nun sözlerini doğruladı. Diski dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ'a bizzat verdiğini söyledi. Şimdi herkes aynı soruları soruyor:
1- Özkan geçtiğimiz günlerde "ismini hatırlamadığı bir hakemden" aldığını söylediği diski niçin sadece askere verdi? Savcılığa ve basına neden vermedi?
2- "Flash belleğin incelenmek üzere Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderilmesi sağlanmıştır" diyen Başbuğ, olayın yargıya ve hükümete iletilip iletilmediğinin takipçisi oldu mu?
3- İstanbul Başsavcılığı çağırmasa Özkan söz konusu flaş diski savcılığa verecek miydi?
4- Bu neyin rahatlığı?
***
Terim iyi ki kovulmamış
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Alaçatı'da karıştığı kavganın ardından beklenen adımı attı.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören "Fatih Terim, Türkiye Futbol Direktörlüğü'nü bıraktı. Karşılıklı anlaşarak görevden ayrıldı" açıklamasını yaptı.
Ancak basına yansıyan bilgilere göre Terim istifası karşılığında bir yıllık maaşı olan 3.5 milyon euro para alacak.
Terim iyi ki kovulmamış, yoksa Federasyon ödeyeceği tazminatla batardı herhalde.
***
Kader diyemezsin...
Yıllar önce mecliste aynı sıralarda siyaset yapan iki isim.
Merve Kavakçı ve Nazlı Ilıcak.
Biri başörtüsü taktığı için Meclis'ten kovuldu. Medyada linç edildi. Zor zamanlar geçirdi. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi...
Diğeri ise ilişkilerini iyi yönetti. Yakın zamana kadar hiçbir sıkıntı çekmedi. Şimdi ise cezaevinde tutuklu. 3 müebbet ile yargılanıyor.
Kader mi?
***
Sözde...
Haber dilindeki "sözde" kalıbının kullanımını biraz fazla abarttık sanırım.
Küçümseyeyim, ciddiye almayayım derken komik duruma düşüyoruz.
Bizler henüz "sözde vatandaş," "sözde lider," "sözde sorumlu" kalıplarına alışamamışken, geçtiğimiz günlerde bir haber kanalı dozajı artırdı:
"Sözde terör örgütü!"