Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Ordular mideleri üzerinde yürür

Aylar önce El Bab'da görev yapan askerlerimizle görüşmüş ve yemek problemleriyle ilgili sorunlarını bu köşeden yetkililere duyurmaya çalışmıştım.
Kimileri onca sorunumuz varken bu mevzuun tali olduğunu düşünüp burun kıvırmıştı.
Birkaç hafta arayla Manisa'daki kışlalardan gıda zehirlenmesi haberleri gelince dönüp o yazdıklarıma bir daha baktım:
"... Yapılan haberlerin aksine, bölgede askerler için çıkarılan kumanyaların kötü olduğunu da öğreniyoruz.
Öğreniyoruz dediysem, entelektüel çocuklar, onu bile tarihten örneklerle ima ediyorlar: 'Napolyon'un dediği gibi, ordular mideleri üzerinde yürür Melih abi.' Anladığım kadarıyla bu sorun da askeriyedeki o meşhur 'kantin ve ihale bürokrasisinden' kaynaklanıyor."
Evet, toplu yemek çıkan yerlerde bu tarz şikâyetlere, zehirlenmelere daha sık rastlanıyor. Ancak şimdi vakalar Manisa'da yoğunlaştığı için sanırım soruşturma daha hassasiyetle yürütülüyordur.
Sanki Mehmetçiğin hayatını sağlığını çok düşünürlermiş gibi, PKK'lı ve FETÖ'cü karakterlerin, Sputnik'i gibi provokatif ajansların bu olayı tek gündem haline getirmeleri de şüphelerimizi artırıyor.
Dün baktım, Türk ordusunun içine sızdırılan ajanlara yol gösteren FETÖ'cü Emre Uslu bile zehirlenmelerle ilgili kaygılarını dile getiriyordu.
Şaka gibi...
Ama bu işin şakaya gelir yanı yok.
Çünkü TSK, Ortadoğu'daki yangının orta yerinde var olma mücadelesi veren Türkiye'nin en stratejik kurumu.
40 yıldır sızıntının olduğunu 15 Temmuz'da bir kez daha gördüğümüz ordumuzun üzerine artık ciddiyetle eğilmeliyiz.
İnsan kaynağının yanı sıra, askeri teçhizatından kumanyasına kadar kışlalara giren çıkanı mercek altına almalıyız.
Zira hepimiz biliyoruz ki Ortadoğu'da demokrasi ve güvenlik, mideleri üzerinde yürüyen ordularla çok ama çok alakalıdır.

***


Seküler yobazlık

Nobelli Bilim adamı Prof. Aziz Sancar günlerdir sosyal medyada linç ediliyor.
Nedeni ise hocanın "din ve bilim arasındaki ilişkiye dair" bir soruya şu yanıtı vermesi:
"Ben Allah'a inanıyorum. İsteyen evrime inanır, isteyen inanmaz fakat bunu kalkıp büyük devlet, millet sorunu yapıp kavga ederek bütün enerjimizi boşa harcıyoruz." Biliyorum, yobazlık deyince gözümüzün önüne hep aynı figür geliyor. Ama inanın tutuculukta asri zamanların sekülerlerinin eline kimse su dökemez.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA