Ünlü yönetmen Oliver Stone'un 'The Putin Interviews' (Putin Röportajları) belgeseli için konuşan Putin, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin önemli şeyler söylemiş.
Nedense bizde çok konuşulmadı ama Rus Devlet Başkanının kritik açıklamalarından satır başları şunlar:
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin darbe girişiminde yer aldığını hiçbir zaman bana söylemedi.
Ama ben şu mantıktan yola çıkabilirim: Eğer Gülen, gerçekten de darbe girişiminde yer aldıysa, o zaman ABD istihbarat güçlerinin olup bitenlerden haberdar olmamasını tasavvur etmek çok zor.
Bu arada Amerikan Hava Kuvvetleri, Türkiye'de İncirlik Üssü'nde bulunuyor. Ki İncirlik'teki askerler darbe girişiminde faal görev aldılar."
Evet, diplomatik dille inceltilmiş olsa da Putin açıkça adres gösteriyor.
İncirlik'teki nükleer silahlarla ilgili yaptığı yorumlarla da mevzua dair ayrıntılı brifingler aldığını açık ediyor.
Putin'in Erdoğan ve Trump'ın iyi ilişkilerine karşı bir hamle yapmış olma ihtimalini de unutmayarak şahsen çok merak ediyorum.
Keşke ABD istihbaratı Putin'i biraz daha kızdırsa da Rus Devlet Başkanının 15 Temmuz'a dair bildiklerini öğrensek.
***
Kemal Bey emin misiniz, son kararınız mı?
Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanması üzerine çıktığı şehirlerarası yürüyüşe devam ediyor.
Dün mola yerinde bir başka tutuklama haberine değindi ana muhalefet Lideri. Topbaş'ın damadı Kavurmacı'nın cezaevine gönderilmesi üzerine şunları söyledi:
"Kavurmacı'nın tutuklanmasını doğru bulmuyorum. Tutuksuz yargılama esastır. Yargıda çifte standart olmamalı.
İyi güzel de Kemal Bey, siz ve vekilleriniz Kavurmacı tahliye edildiği günden beri tutuksuz yargılanmasına karşı çıkmıyor musunuz?
"Bir kişinin serbest bırakılması, tamamen siyasi otoritenin beklentileri ve talimatlarıyla gerçekleşmiştir. Hangi belgeden söz ediyorsunuz?" (Sözcü/ 25 Mayıs 2017) Hadi diyelim ki 20 gün sizin için uzun süre, değiştiniz.
Peki, daha yürüyüşe başlamadan önce partinizin grup toplantısında Arınç'ın ve Topbaş'ın damatlarının tutuksuz yargılanmasını eleştiren siz değil de dublörünüz müydü?
Yürürken bir düşünün bakalım.
***
Twitter herkes için eşittir ama bazıları için daha eşit!
Twitter, dünyanın en prestijli gazetecilik markalarından El-Cezire'nin (Al Jazeera) Arapça yayın yapan hesabını kapatmış.
Evet, El Cezire Katar'lı.
Şirketin bu kararı almasında, Katar'a ambargo koyan Suudi Arabistan'ın kraliyet ailesinden El-Velid bin Talal'ın, Twitter'ın ikinci büyük hissedarı olmasının etkisi olduğu iddia ediliyor.
"Yeniçağın öncüsü, bilginin serbest dolaşımın koruyucusuyuz" diyerek teröristlerin şiddet içeren paylaşımlarına, tehditlerine bile göz yuman Twitter belli ki zor durumda. Sosyal medyadaki şiddet paylaşımlarının yüzde 88'inin Twitter üzerinden yapılması ve trol hesaplardan ötürü markanın güven kaybettiğini biliyoruz. Rakipleri karşısında eriyor; şirkete alıcı bile bulamıyor.
Ancak nakde bu kadar sıkıştıklarını tahmin etmemiştik doğrusu.
Neyse ki günah keçisi Katar bugünlerde pazarlığa daha açık. Üç beş atar artık önlerine.
***
Yok mu artıran?
Geçtiğimiz gün, Kılıçdaroğlu'nun ilerlemiş yaşını düşünerek kendisine 10 bin adımdan fazlasının zararlı olabileceğini söylemiştim.
Rauf Tamer dün Posta'da 12 bini zorlayabilir demiş.
Kılıçdaroğlu'nun doktoru da 16 km'yi (yaklaşık 16 bin adım) geçmemesini tavsiye etmiş.
Bu durumda, içlerinde Kemal Bey'i en çok düşünen ben mi oluyorum şimdi?