FETÖ'nün Baykal'a kaset kumpasının ardından, partinin emektarlarının kafasına basarak CHP'nin başına paraşütle inen Kemal Kılıçdaroğlu yine uçuşta...
Göreve geldiği 7 yılda 7 kez kaybederek kendince dalya yapan Kemal Bey dün de seçmenin yüzde 51.4'ünün oyunu tanımadığını söyledi!
Çünkü çaresiz...
Çünkü artık sistemin değiştiğinin, siyasi partilerin tabandan, teşkilattan gelen organik liderlerle yönetileceğinin farkında...
Çünkü durumu 2 yıl önce kameralar karşısında layıkıyla tarif den CHP'li Muharrem İnce'nin dediği gibi "Defalarca ambulansı deviren şoförün" artık yolun sonuna geldiğini biliyor...
Çünkü hiçbir genel merkezin ve delegenin, ne kadar esir alınmış olsalar da, 2019 seçimlerine zerre kadar umut vaad etmeyen bir bürokratla gitmeyeceğini biliyor.
İşte bu yüzden de gürültü patırtı çıkartıp, sokağı işaret edip parti içerisinde kaynayan kazanların fokurtusunu bastırmaya çalışıyor.
Nafile Kemal Bey...
Zira sandıkta kurulan demokrasiyi, ecnebilerle el ele vererek ya da sosyal medyadaki FETÖ'cü trollerin yardımıyla sokakta yıkamazsınız.
Millet sağduyunun manifestosunu yazıyor.
Gezi'de olduğu gibi daha önce sokak provokasyonlarına yardımcı olan FETÖ'cü polis şefleri de büyük oranda temizlendi.
İkbal pervanesi birkaç muhafazakâr yancının onca desteğe rağmen alınan yüzde 48 oyu size tahvil etmesine, "Kılıçdaroğlu'nun zaferi" diye pazarlamasına ise hiç güvenmeyin. Onlara artık kargalar bile gülüyor.
Evet evet referandum öncesi 'hayır' afişinin iplerini kemiren o karga da...
Artık size düşen, adam gibi seçmenin sizin için çizdiği kadere, demokrasiye el mecbur boyun eğmektir...
Sandıktan çıkan mesajı görüp, Türkiye'nin de ülkenin ana muhalefet partisinin de önünden çekilmektir.
Halkın egemenliğine direnenlerin, hendek siyasetine soyunanların, "oramızı buramızı terör örgütlerine dayıyoruz" diyen atanmış siyasilerin akıbetinde herkes için "meşajlar" var.
Başka hesap bilmeyiz
% 51.4 Evet + % 48.6 Hayır = %100 Türkiye
***
Kılıçdaroğlu Arnavutluk'a Cumhurbaşkanı olsun!
Fetullah 17-25 Aralık kumpasıyla hükümeti devirmeye çalışırken Kılıçdaroğlu da örgütün televizyonuna çıkıp yenemediği siyasi rakibi için "Yurt dışına kaçacak" demişti.
Aradan epey zaman geçti.
Evet, yurt dışına kaçanlar oldu.
Ama bildiğiniz üzere onlar da PKK'lılar ve Kılıçdaroğlu'nun yasa dışı dinlemelerini Meclis kürsüsünden bile okuduğu FETÖ'cüler oldu.
Seçim kaybedenin yurt dışına kaçması gerektiğini düşünen Kılıçdaroğlu, yedinci seçim yenilgisini de yaşadığına göre seyahat planları yapıyor mudur dersiniz?
Eğer öyleyse kendisine okazyon bir seyahat planı önereyim.
Arnavutluk da bugün yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hâlâ aday bulunamamış.
Şaka yapmıyorum. Muhalefetin meclisi boykot ettiği ülkede, hiçbir aday adaylık başvurusu için gereken 20 vekil desteğine ulaşamamış.
Cumhurbaşkanlığı sistemine geçip bu tarz krizlerin kapısını kapayan Türkiye'de asla böyle bir fırsat çıkmaz önünüze Sayın Genel Başkan.
Kaldı ki söylediğim gibi. CHP'deki tatil günleriniz de sona ermek üzere.
Sizi kimse 2019'da cumhurbaşkanı adayı diye çıkartmaz piyasaya.
Bence değerlendirmeye değer, Arnavutluk'ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmelisiniz Kemal Bey.
Yine, "Kim ki bu arkadaş" diye size destek veren 20 vekil bulacağınıza da adım gibi eminim.
Ama bu kez sizin de kendiniz için oy vermeniz gerekecek, ona göre hazırlıklı olun.
Üzgünüm Arnavutluk...
