Ak Parti dün, çok tartışılan cinsel istismar konusundaki yasa önerisini geri çektiğini açıkladı.
Ben bu gelişmeyi olumlu ve emsal oluşturması açısından umut verici buluyorum.
Konu ilk gündeme geldiğinde de "Kaş yapayım derken göz çıkartma yasa tasarısı" başlıklı yazımda (19 Kasım) eleştirilerimi sıralamış ve hükümetin kamuoyundan gelen tepkileri görmesi gerektiğini söylemiştim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da siyaset üstü ülke liderliği pozisyonunun hakkını vererek önceki gün konuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Hükümetin tasarıyla ilgili "toplumun değişik kesimlerinden gelen eleştiri ve önerileri" dikkate almasında fayda gördüğünü söyledi.
Bu gelişme bizlere bir kez daha gösterdi ki, iktidara yönelik önyargısız, sağlam gerekçeleri olan ve toplumsal desteğe sahip eleştirilerden bir sonuç almak pekâlâ mümkün.
Tıpkı kararlılıkla yürütülen FETÖ ya da PKK terörü ile mücadelede olduğu gibi... Ülkenin ve devletin bu virüslerden temizlenmesi için nihayet başlatılan tasfiye sürecinde sabote etmeye, aksatmaya değil, hakkaniyeti sağlamaya yönelik eleştiriler dikkate alınıyor.
Örneğin daha dün, OHAL kapsamında TSK'dan 1988 kişi, Emniyet'ten 7586 kişi ihraç edildi. Kamu kurumlarında görevli 5434 kişi görevden uzaklaştırıldı.
Buna karşın, daha önce ihraç edilen 157 kişi de mesleğe iade edildi.
Siz muhalefeti kırıp dökmeye endeksleyip, eleştiri hak eden konuları bile kör dövüşüne çeviren lüzumsuzlara bakıp enseyi karartmayın.
Kimsenin ısrarla kulaklarını kapadığı falan yok. Yeter ki seçmenler olarak bizler, iktidarı sağır etmeyi değil, diyaloğa çağırmayı hedefleyen bir tarzı muhalefeti kararlılıkla sahiplenelim.
Bugün adeta sorunları çözümsüz kılmaya endekslenen muhalefeti, inada değil kararlılık zeminine taşıyalım...
Yaşadığımız ülkeyi daha yaşanabilir kılmak için elzem olan muhalefeti, parazitlerinden kurtaralım.
Zaten dünya üzerindeki hiçbir demokraside, ülkeyi yönetilemez hale getirmeyi hedefleyenler muhalefet misyonunun meşruiyeti içinde değerlendirilemez.
***
CHP'li seçmen bu çiğliğe mahkûm mu?
Dün Başbakan Binali Yıldırım cinsel istismar tasarısını geri çekmelerini şöyle gerekçelendirdi:
"Gerek toplumdaki mutabakatın tam anlamıyla sağlanması, gerek Cumhurbaşkanımızın geniş mutabakat çağrısı, gerek muhalefet partilerinin kendi önerilerini geliştirmesi için zaman tanımak için komisyona alıyoruz.
Bütün herkesin görüşleri dikkate alınarak bu sorun çözüme ulaştırılacaktır. Bunu görmezden gelemeyiz."
Kimi CHP milletvekilleri ise, Başbakan'ın demokrasi kültürümüz açısından son derece pozitif olan bu mütevazı açıklamayı yaptığı saatlerde sosyal medyada ergen troller gibi "nasıl ezdik ama" naraları atıyorlardı.
Üstelik aralarında, aylar önce bu tasarının neden çıkması gerektiğine dair ateşli konuşmalar yapan CHP'li vekiller de vardı!
Ne büyük zavallılık değil mi?
AK Parti ve MHP tabanıyla reflekslerini birleştirip sağduyulu şekilde itirazlarını dile getiren, üstelik sonuç da alan CHP seçmeni bu çiğliği hak etmiyor.
***
Trump çıplak krallara karşı
Muhalefete yerleşip onu işlevsiz bırakarak kargaşaya neden olan parazitler, elbette sadece Türkiye'nin sorunu değil.
Ama sevindirici olan dünyanın her yerinde bu asalakların maskelerinin teker teker düşmesi.
Kurumların egemenliğine karşı bireyin yanında konumlanan siyasi liderlerin iş başına geldiği ülkelerde bu deşifre süreci daha hızlı yaşanıyor.
Tıpkı geçtiğimiz gün gazete temsilcilerini toplayan ABD'nin yeni Başkanı Trump'ın, halkın iradesine açıktan tavır alan New York Times'ın "yüzüne" muhalif değil sabotajcı olduklarını öyle "dümdüz" söyleyivermesi gibi.