Demirtaş "Katliamlar yaşanıyor ama hükûmetin yaptığı tek şey kınamak" diyor.
Haklı. Bir an önce Venedik Kriterleri'ne göre parti kapatma gerekçeleri arasında sayılan "şiddeti sistematik olarak övme" suçunu işleyen siyasilerin dokunulmazlıkları konusunda harekete geçilmeli. Başta da 7-8 Ekim'de sokak çağrısıyla 50 vatandaşın ölümüne neden olanlar için. Tabii ki, oyunu aldıkları yoksul Kürt halkının çocuklarını Cihangir'deki üç kuruşluk vekil pozları için savaşa pazarlayan şive komikleri de unutmamalı.
1990'larda vekillerin enselerinden tutulup alındığı o utanç verici görüntülerin manevi ağırlığının bu hukuki tartışmayı gölgelemesine de artık izin verilmemeli. Zira eski çamlar bardak oldu. Zaten, benzeri görüntülerin ve hak ihlallerinin yaşanmasına da çoğunluğu teröre karşı olan Türkiye halkı izin vermez.
Talebimiz hukukun herkes için geçerli olduğunu gösterecek, yanan canlarımızın hesabını adil bir şekilde soracak bir yargılama. Ha ayrıca, Demirtaş'ın terörle etkin mücadele talebini yerine getirmenin, hükümetin ve parlamentonun zaten doğal ödevi olduğunu da hatırlatalım.