Dün Twitter'da Deniz Gezmiş saatlerce en çok konuşulan gündem listesinin başındaydı.
Deniz'in 1972'de darbeci askerler tarafından iki arkadaşıyla birlikte idam edildiği günü biliyordum, "ama henüz şubattayız, ne oldu" diye düşündüm. Ölüm değil doğum günüymüş Deniz'in dün.
25 yaşında asılmış bir çocuğa "iyi ki doğdun" demek biraz garip kaçacağı için Rodrigo'nun gitar konçertosunu dinlemekle yetindim.
Ama Deniz'in doğum günüyle ilgili Twitter'da atılan mesajlara biraz bakmanın zararı olmazdı, daldım içlerine.
Neler neler... Deniz yaşarken ona arkadaşlık edenlerin Twitter hesapları var mı bilmiyorum ama torunu yaşındakiler döktürmüşlerdi. Şarkılar, özlü sözler, arabesk sloganların arasında yaşından yaşlı görünen yorgun Deniz'in resimleri.
Tabii çoğunluğu Deniz'in yaşadıklarını ve başına gelenleri bugünle ilişkilendiren mesajlardı. Kimi Deniz'in doğum gününü, onun resmini Sur'daki bir barikatın üzerine asıp kutluyordu, Kimi Ceraattepe'deki iş makinalarının... Hatta Deniz'i en son okul bahçesinde karne alan çocukların üzerine bomba atan PKK'ya katan bile vardı.
En çok dikkatimi çekense, CHP'li bir siyasetçinin Deniz'i andığı mesajıydı. Tahmin edebileceğiniz tarzda işte "Deniz yaşasaydı Akepeli değil chp'li olurdu" türünden absürd bir mesaj. Zaten ilgimi çeken de içerik değil, bu beyefendinin ruh haliydi.
Öyle ya belli ki seviyordu da Deniz'i. Acaba aklına Deniz'in, Hüseyin'in ve Yusuf'un idamı meclise geldiğinde, bugün gençleri adıyla andığı partisinin tavrı gelmiş miydi?
Yo, "Cehapa zıhnıyeti" muhabetti değil bu. Gerçekten anlamaya çalışıyorum. 25 yaşında ölmüş birinin 69. yaş gününü kutlayan, andığıyla ilgili daha neler bilmez ki, haksız mıyım?
Mesela Deniz'in ve arkadaşlarının, o dönem mecliste bulunan CHP'li milletvekillerinin de evet oyuyla asıldığını...
Olabilir, belki partisinin Dersim ve Ağrı katliamları gibi faşizan uygulamalarını reddeden muhalif bir CHP'lidir bu beyefendi diyeceğim ama, o da olmuyor. Zira Deniz'li, CHP'li twitinin duvarındaki Atatürk resmini indirmemiş olmasından rahatça anlaşılacağı üzere, kendisi kuruluşundan itibaren CHP'li!
Kim, kim diye sormayın lütfen. Derdimiz ruh halini anlamak. Hem sağınıza bakın aynısı vardır muhtemelen, yoksa solunuzda.
Evet, bizzat, gelip ülkeyi Amerikan emperyalistlerinden kurtarsın dediği asker tarafından idam edilen ve kemikleri çoktan toprak olmuş bir delikanlının 69. doğum gününü andık ülkece. Üstelik de sorsanız, hala asker ya da siyaset dışı bir aktör gelsin de hükümeti değiştirsin, istediği partiyi, partisini iktidar yapsın diyecekler en öndeydi.
Hasan Cemal, Milliyet'teki köşesinde bu garipliği bakın nasıl özetliyordu yıllar önce.
"Bir gün Orhan Kabibay'ın (27 Mayıs darbesinin beyin takımından emekli kurmay albay ve 12 Mart'ın içinde de yer alan CHP milletvekili, HC) evinde toplandık. Bir ara İrfan Solmazer bana, 'Deniz Gezmiş'i ihmal etmişsin, hiç temas kurmamışsın. Ama ben onlara İstanbul'da, Ankara'da mısır patlatır gibi bomba patlattırıyorum' dedi. Başka ne yaptırıyorsunuz diye sorunca, İrfan Solmazer'in yanıtı şu oldu:
'Deniz'i, Sarp'ı filan oturtuyorum. Amerikan Büyükelçiliği'nin taranmasına demokratik olarak karar veriyoruz. Emri ben veriyorum. 'Deniz ABD Büyükelçiliği'ni tara ve yok ol!' diyorum. Sarp Kuray'a, 'Git şurayı bombala!' emrini veriyorum.
Tıpkı o gün Deniz'e yapıldığı gibi şimdi de çocukları bile bile sokaktaki ölüme gönderip, arkalarından ağıt yakan ve aslında onları ne kadar da çok sevdiklerini söyleyenlerin sayısı hiç de az değil ne yazık ki.
Bazen diyorum bu çocukları bu kadar sevmeseler keşke.