Çiyager lakaplı Kürt Sanatçı Mehmet Karakuş geçtiğimiz günlerde Star gazetesine bir röportaj verdi.
Bunun üzerine sosyal medyada sanatçı hakkında bir linç başlatıldı. HDP'lilerin ve PKK'lıların hesaplarında tehdit mesajları havada uçuşuyordu.
Peki, ne "suç" işlemişti Çiyager?
Sadece ve sadece gazeteye verdiği mülakatında daha önce desteklediğini söylediği HDP ve çevresi için "bizi kandırdı, artık uyanın" demişti.
Kürt sanatçı dün sabah evinden çıkarken feci şekilde dövüldü. Çiyager'in ajanslara düşen fotoğrafına bile bakamıyor insan.
Çiyager hastanede şu açıklamayı yaptı:
"Beni daha önce de tehdit etmişlerdi, ancak son açıklamalarım belli ki çok rahatsız etti. Beni ihanetle suçlayıp tehdit edeceklerine, oturup Kürtlere verdikleri zararı düşünsünler. Önce kendilerini gözden geçirsinler!"
Saldırının ardından Çiyager'in sayfasını hack'leyen PKK'lılar ise bakın "eylemleriyle" nasıl övünüyorlardı:
"Arkadaşlar merhaba. Bu face sahibinin yaptığı paylaşımlardan dolayı face'si kırılmıştır. E....... etmiştir, B...k yemiştir. Kimseyi küçük görmemek lazım olduğunu anlamıştır. Daha neler kırılacak göreceksiniz..."
Evet, bu ülkede, henüz bir hafta önce karne alan okul çocuklarının üzerine bomba atan PKK'yı eleştirmek cesaret işi.
Nâzım Hikmet'in şiirlerinden kendine seçim sloganı devşiren "büyük insanlık" partisi HDP hakkında ileri geri konuşmak ağır bir bedeli göze almak demek.Hele hele Kürt'seniz ve bölgede yaşıyorsanız hiç şansınız yok! Öcalan'ın sahnede bile olmadığı yıllarda Kürtlerin büyük sempatisini kazanan sanatçı Şivan Perver'in, sırf Çözüm Süreci'ne destek verdi diye konserlerinin basılıp sazının kırıldığı sahneleri henüz unutmadık. Kürtçe yayın yapan TRT Şeş'e çıkan Kürt sanatçılara hayatın nasıl zehir edildiğini de...
Doğru, PKK bir terör örgütü, yasal partisi de elbette ki onların dümen suyunda. Yani 2 yaşındaki Ecrin bebeği annesiyle uyurken öldürüp daha sonra "üzüldük" diyenlerden ve onları hâlâ savunan siyasetçilerinden zaten bir şey beklediğimiz yok.
Ne var ki, ağzını açtığında "toplumsal gerginlikten" yakınan, ülkede ifade özgürlüğünün tehdit altında olduğunu söyleyen İstanbul medyasından ve destekçilerinden PKK-HDP çevresine yönelik tek bir eleştiri dahi duyamıyorsunuz.
Nasıl eleştirecekler ki, Çiyager'in yaşadığı vahşetin azmettiricileri bizzat kendileri.
İstanbul medyasının ve entelijansiyasının bir kısmında fiilen yürürlükte olan "PKK'yı koruma kanunu"nun en iyi denetçileri her gün yaşanan terör eylemlerinin yanı sıra, HDP'li olmayan Kürtlere yönelik her türlü saldırıdan da sorumludurlar.