Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Yenikapı'da aşılan eşik milat olacak

Dün Yenikapı'da önemli bir psikolojik eşik aşıldı. Terörle uğraşan Türkiyeliler, 30 yıllık çatışma döneminde benzerine rastlamadığımız bir duyarlılık sergilediler. 1 milyonu aşkın insan silahı ve terörü bir siyaset aracı olarak kabul etmeyeceklerini muhataplarının yüzüne vurdular.
Alandaki mesajın sahipleri bir etnik grubun ya da mezhebin temsilcileri değildi. İşittiğimiz arkaik milliyetçi çığlıklar değil, barışın evrensel diliydi.
Türkiye'nin en büyük Kürt kentinden, Kürtlerin de yoğun katılımıyla PKK terörüne karşı yükselen bu isyan Çözüm Süreci'nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın verdiği umudun da bir yansımasıydı. Erdoğan alanda adlarını andığında, en güçlü ses de onlardan geldi.
PKK-HDP özellikle yurt dışında yaymaya çalıştığı PKK=Kürt algısını da kökünden sarsacak bu tablodan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Halk, 1 Kasım seçimlerini yaptırmamak, Türkiye'de Mısır modelini yaşama geçirmek isteyen yerli ve yabancı çevreleri, verdiği bu coşkulu ve kararlı cevapla ayakları altına aldı.

Kimler yoktu

Bu başarılı organizasyonun düzenleyicisi Sivil Dayanışma Platformu CHP ve MHP de dahil tüm siyasi partileri de mitinge davet etmişti. Yoklardı elbette.
Gerçi nasıl geleceklerdi ki? Seçim öncesi ve sonrası, PKK'nın şiddetini sistematik olarak gerekçelendiren siyasi temsilcileri HDP ile fiilen saf tutan onlardan başkası değildi. Terör saldırılarının başladığı günden beri katil bile cinayetlerini üstlenirken, siyasi husumetlerini bir dakika olsun unutmamışlardı. Biri, siviller ve güvenlik güçlerini katleden terör karşısında, yalnızca siyasilerin söylemlerini eleştirerek, adeta şiddetin meşru bir yanıt olabileceği tezini güçlendirmişti... Diğeri ise, PKK'nın doğuda yükseltmeye çalıştığı Kürt milliyetçiğinin simetrisinde batı illerinde Kürt vatandaşları hedef tahtasına koymuş, iç savaş dinamiklerini kaşıyordu.
Mitinge, kentleri esir alan PKK'lı teröristleri "iyi çocuklar" diye tanımladığı halde, teröre karşı barış çığlığı mitinglerini "tehlikeli" bulan HDP'nin çağrılmaması da isabetliydi. Zira oyun oynamıyoruz. Patır patır canlarımızın döküldüğü bu günlerde, terörle arasına mesafe koymak şöyle dursun, şiddeti sistematik olarak övenlerin kendilerine gelmeleri için net mesajlar şart.
Gözlerimiz alanda "bağzı" sanatçıları da aradı tabii. Gezi'de 3-5 ağaç için maskesini takıp sokakta çığlık çığlığa şov yapanlar, aralarında çocukların ve kadınların da bulunduğu onlarca cenazemiz orta yerdeyken, ekmeğini yedikleri bu halkın büyük ortak acısına ufacık bir ses vermediler. Kimi sosyal medyada utancından kıvrak laflarla günah çıkartıyordu. Kimisi ise bulduğu boncukları ardı ardına dizip her zamanki gibi halkının bu etkinliğini de küçümsemekle uğraşıyordu.

Penguen medyası

Medyaları da farklı değildi. Bu ülkenin tarihinde bir benzeri daha olmayan barış mitingine saatler kala sanki hiçbir şey olmamış gibi Yenikapı'nın adını bile ağzına almayan Doğan Medyası günü belgeseller ve life style programlarla geçirdi. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın konuşmaları sırasında el mecbur alana bağlandıklarında ise sol omuz önde moderatörlerin hazımsız yorumlarıyla kitlesel barış talebini karikatürize etmeye çalıştılar.
Çözüm Süreci'nde savcıları Kürtçe kursuna giden çocukları bile tutuklarken, çatışmaların arifesinde HDP ile ittifak görüşmeleri yapan Gülen çetesinin basın organları ise her zamanki gibi montajla meşguldü.
Halkının bu büyük barış çığlığında olmayanlar, artık hiçbir alanda olamayacaklarını anladıklarında çok geç olacak, ama farkında bile değiller.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA