Geçen hafta İstanbul'da İslam zirvesi var iken ben başka bir İslam coğrafyasındaydım. İslam'ın en Batı ucu Mağrip memleketindeydim. Fas ülkesinin Marakeş şehrindeydim. Çölün kıyısındaki bu enfes İslam şehrinin sokaklarında dolaşırken sürekli Türkiye'yi ve İstanbul'u konuştuk Marakeşlilerle...
***
Çünkü ben istemesem bile Marakeşli kardeşlerimiz Türk olduğunuzu öğrenince özellikle İstanbul'a ve Recep Tayyip Erdoğan'a dair sualler soruyordu. Marakeş'in dehlizlerinde bana rehberlik eden Tanca'lı Raşid ile şehri gezerken anladım ki İstanbulumuz Marakeş'te de yaşıyor.
İstanbul kendi başına Türkiye'nin tüm şehirlerinin toplamından hatta Diyar-ı İslam'ın tüm başkentlerinin toplamından daha fazla anlam taşıyor Mağrip Müslümanları için...
***
Bir İstanbul bir de kendi telaffuzlarıyla Erdoggan diyor başka şey demiyor Mağripliler. Yukarı Atlaslar
ile Fas Sahrası'nın ortasındaki bu güzel
şehirde fakiriyle zenginiyle gelenekseliyle
moderniyle dindarıyla seküleriyle insanlar
Erdoggan'ı ne kadar sevdiğini anlatıyor.
Fas'ın seküler ve Avrupalı hayat
tarzı süren kesiminin bile Erdoğan'ı ve
İstanbul'u bu kadar sevip benimsediğini
bilmiyordum açıkçası...
***
İster o efsane meydan Camiü'l Fena'da ya da Rahba Kadima'da ya da geleneksel Arap çarşıları olan suk'larda ya da Avrupa kentlerini model alarak inşa edilmiş Gilliz semtinde ya da Yves Saint Laurent'in damgasını vurduğu Jardin Majorelle etrafında her yerde her yaşam tarzından
Marakeşliler İstanbul'u kendi payitahtları gibi görüyor ve Erdoggan'ın liderliğindeki Türkiye'den tutkuyla bahsediyor...
***
Tanca'lı Raşid asırlık bir zeytin ağacının altında muhteşem bir sedef kakma masada nane çaylarımızı içerken tüm Fas'ta ve Mağrib coğrafyasında Erdoğan ve
Türkiye'ye dair manzaranın aynı olduğundan bahsediyor bana.
Düvel-i muazzama sistematik ve haksız biçimde Erdoğan'a vurdukça İslam toplumlarının büyük çoğunluğu nazarında Recep Tayyip Erdoğan bir lider olarak efsaneleşiyor...
***
Marakeş'teyken bir kez daha anladım ki
İslam dünyasının tek umudu Türkiye'dir... İslam ipi 100 yıl önce İstanbul'da koptu.
Bu ipin bağlanacağı yer yine İstanbul olacaktır. Bir tabiat kuralıdır ki ip koptuğu yerden bağlanmak zorundadır. Başka bir yerden bağlanamaz. Sadık Albayrak'ın kitabına başlık olan enfes deyimle
Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar... Başka bir yerden ayağa kalkamaz...