Bugün Deniz'lerin idam edildiği gün. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan. Bu üç genç insan 42 yıl evvel bugün katledilmişti. Deniz ve Yusuf 25, Hüseyin ise 23 yaşındaydı. Tam anlamıyla bir hukuk cinayetiyle öldürüldü bu üç insan.
***
Bu üç gepegenç insanın katledilmesi için en çok heves edenlerden biri
Süleyman Demirel'di. Dönemin AP grubu iki elleri havada bu alçakça idam kararlarını onaylıyordu. AP grubundan "
3'e 3" sesleri yükseliyordu. Dönemin AP milletvekillerinin neredeyse tamamının yüzleri gülüyordu "
3'e karşı 3" derken. O "
üç" diye kastettikleri
Zorlu, Polatkan ve Menderes'ti. 27 Mayıs cuntasının alçakça katlettiği üç insan.
***
Gezmiş, Aslan ve İnan'ı katletmek isteyen zihniyetle Menderes, Zorlu ve Polatkan'ı katleden zihniyetin ve gücün aynı olduğunu büyük bir körlükle göremiyordu Demirel ve arkadaşları. Ya da özellikle görmüyorlardı. Çünkü o katil zihniyeti büyük oranda Demirel ve dönemin AP'si de paylaşıyordu. Türkiye'nin trajedisi buydu zaten. Zalimlerle mazlumların aslında aynı İttihatçı zihniyet paydasında buluşabilmesi. Bundan önceki 8 yazımda farklı yönleriyle anlatmaya çalıştığım 1915 kıyımına da imza atmış İttihatçı zihniyet.
***
Bugün mazlum olanın eline güç geçtiğinde başkalarına karşı çok zalim olabilmesiydi bu toprakların dramı. Bu toprakların insanları olarak, hepimizin temel hastalığıydı bu. Bugün de bu hastalıklı bakıştan tam olarak kurtulabilmiş değiliz. Bugün Demirel'le aynı cephede olan eşimin program arkadaşı
Altan Öymen 1976'da Demirel'in Deniz'lerin idam edilmesiyle ilgili yaptıklarını şu satırlarla anlatıyordu:
"Süleyman Demirel, Mobilya Yolsuzluğu'ndan yargılanan yeğeni Yahya Demirel'le ilgili olarak '
25 yaşında çocukla uğraşıyorlar' diyor. 6 Mayıs 1972'de ise idam edilen Deniz, Yusuf, Hüseyin'in idam kararları oylanıyordu. Süleyman Bey ise AP Grubu'nun en önünde oturuyordu. Elini '
İdama evet' için kaldırdığında arkasına dönüp baktı, herkesin kaldırıp kaldırmadığını kontrol ediyordu. Sonra vakur bir ifadeyle önüne döndü. İdamlar kabul edilmişti. Deniz ve Yusuf da 25 yaşındaydı. Süleyman Bey onlar için hiç '
25 yaşında çocuklar' demedi. İdam edilmelerini istedi. İsteğine ulaştı da..."
***
Aynı Demirel katledilmelerine heves ettiği bu çocuklara karşı 1970'ler boyunca "
başka çocuklar"ı destekledi. O çocuklarla ilgili "
Bu gençler vatan savunması yapıyorlar. Bana ülkücü gençler suç işliyor dedirtemezsiniz" dedi. O ülkücü çocuklar "vatan savunması" yaptıklarını düşündüler. Devletleri için savaşıyorlardı. Devletleri tarafından "Sovyet ajanı" diye suçlanan başka çocuklara karşı silah çektiler. Sonra bu gençler de Deniz'leri asan aynı zihniyet tarafından türlü zulümlere maruz bırakıldılar. Demirel'in her zaman arkalarında durduğu bu gençler de 12 Eylül hapishanelerinde işkence tezgâhlarından geçti. Sekizi de idam edildi, katledildi.
Bu hazin hikâyeye yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz.