Başbakan Erdoğan dünkü grup konuşmasında yine Ahmet Kaya'ya yapılan ve hesabı sorulmayan zulme değindi. Biliyorsunuz benim de sürekli işlediğim konulardan biri budur. Geçtiğimiz haftalarda üç gün üst üste Sabah'ta yazdım bunu. Yetmedi Ortadoğu'nun Washington'da en çok tıklanan internet sitesi Al Monitor için İngilizce olarak da Ahmet Kaya'nın başına gelenleri yayınladım. Dün Kaya'nın yanına Şivan Perwer'i de ekleyerek şöyle dedi Erdoğan:
"Şivan Perwer Diyarbakır'da odaya girdiği zaman herkes heyecanlandı. Kimse ona bir Kürt olarak değil, 37 yıl ülkesinden ayrı kalmış biri olarak bakıyordu. 37 yıl bir insanı ülkesinden mahrum bıraktılar, bunun bedelini ödemesi gerekenler var."
Bu sözlerin ardından Ahmet Kaya'yı da anan Başbakan, "Aynı şeyi Ahmet Kaya'ya da yaptılar. Ahmet Kaya'ya o gün orada ödül töreninde saldırdılar. Kimler saldırdı? Gezi Parkı'nda bize saldıranlar kimlerse Ahmet Kaya'ya saldıranlar da aynı. Onlar orada da Kaya'ya saldırdı.
Şimdi o gün orada saldıranlar "Ben o esnada tuvaletteydim, ben o esnada dışarıdaydım" diyorlar. Ulan hepiniz oradaydınız be! Hepiniz! Kamera kayıtlarında görüntülerini izliyoruz. Dürüst olun dürüst. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar."

***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan daha önceki bir grup konuşmasında Müslüm Gürses'in vefatı dolayısıyla arabesk müzisyenlerine bu ülkede reva görülen zulmü çok güzel anlatmış ve lafı bu zulümlerden en büyüğünü, Kürt olduğu için gören Ahmet Kaya'ya getirmişti:
"Merhum Ahmet Kaya gurbette gözlerini yumdu. Gurbete çıkmak zorunda kalan Şivan Perwer, doğduğu topraklara hasret yaşıyor. Ahmet Kaya'ya yapılanları unutmayın. Çok satan gazetelerin köşe yazarları neler yaptılar. Ahmet Kaya salondan zor kaçırıldı. Ama aynı Ahmet Kaya, beni Pınarhisar'a uğurlayanlardan bir tanesiydi. Belediye Başkanlığım döneminde de kendisiyle münasebetim çok çok farklıydı."

***

Başbakan, Ahmet Kaya'nın yaşadığı zulme karşı hep duyarlıydı. Kaya için Beyaz TV'de yaptığım ve izlenme rekoru kıran malum programın kaydını da benden özel olarak istemişti. Yayınlandığı gün izleyememiş ama etrafındaki herkes o programdan bahsedince merak etmiş. Dün grupta da söylediği gibi Ahmet Kaya ile Başbakan'ın münasebeti çok farklıydı. Özel bir dostlukları vardı.
Peki o saldırıyı yapanlar bugün de Gezi kalkışmasına tam destek veren sanatçılar mı? Kılıçdaroğlu ve medyanın çoğunluğu öyle olmadığını hatta bilakis Ahmet Kaya'nın Gezi'ci olacağını iddia ediyor. Biliyorsunuz o günün ham kasetler dahil tüm kayıtları bende. Var mısınız tek tek kimlerin bu faşist saldırıyı yaptığını analiz etmeye... Ve o faşistlerin Gezi ile bağlantısı var mı yok mu... Ortaya koymaya, var mısınız?