Yeni Türkiye rejiminin amorf ve tuhaf bir düzeni var. Her şey birbirine karışmış durumda...
Bugünkü Türkiye öyle bir yer ki futbol sahasında biri erkek basketbol öbürü kadın voleybol takımı maç yapıyor, mücadele ediyor!
Alakasız bir sahada, ellerinde alakasız toplar olan, alakasız formalar giymiş, birbirinden alakasız branşlarda ve cinsiyetlerde yarışan takımlar neyin mücadelesini yapabilir? Ortada zırvanın da zırvası bir durum var. İşte günümüz Türkiyesi'nin manzarası bu!
***
Askeri vesayet rejimini aştık ama hâlâ normal bir demokrasi olamadık. Normal bir demokraside siyaset alanında siyasi partiler birbiriyle yarışır.
Ticari şirketlerle ve dini cemaatlerle siyasi partiler hükümet olmak için birbiriyle yarışamaz! Siyasi alanda rekabet, meşru aktörler arasında açık ve şeffaf mücadele şeklinde geçer.
***
"Biz siyasetin dışındayız" diye açık beyanları olan ekonomik ve dinsel aktörler derin yöntemlerle siyaset üzerinde vesayet kurmaya kalkarsa siyaset kurumu da ekonomik ve sosyal alana doğrudan müdahale etmeye başlar.
Böyle
asimetrik güç savaşlarının yaşandığı bir ülkeye de demokratik hukuk devleti denmez.
Bugünkü Türkiye tam anlamıyla asimetrik güç savaşlarının yaşandığı acayip ve anormal bir ülkedir.
***
Ekonomik sahada var olan kimi holdinglerin birtakım siyaset-dışı yapılanmalarla işbirliği içinde
demokratik siyaset üzerine vesayet kurmaya girişmesi normal demokrasilerde olmaz. Böyle bir halde bu anormalliğin karşılığını siyaset kurumu da aynı anormallikte verebilir.
***
Biliyorsunuz birkaç gün önce Maliye ve Emniyet ekipleri Koç Holding'in iki şirketine birden baskın düzenledi. Önce Tüpraş'a Emniyet yetkilileriyle giden Maliye ekiplerinin bir sonraki durağı ise Aygaz oldu. Koç Holding tarihinde bu bir ilk...
***
Maliye ve polis baskını ile karşı karşıya kalan Tüpraş'ın borsadaki hisseleri ile ana hissedar konumunda bulunan Koç Holding'in hisseleri de çok geriledi. Bazı evraklara el koyuldu. TÜPRAŞ yetkilileri telaşla "
EPDK'nın rutin fiziki envanter denetimi" diye meseleyi örtmeye çalıştı. EPDK ise "
Bizimle ilgisi yok.
Rutin denetim değil" açıklaması yaptı.
Tüpraş'a yapılan denetimin Maliye'nin vergi denetimi olduğu Emniyet'in de kaçak akaryakıt için Maliye ekiplerinin yanında bulunduğu anlaşılıyor.
Bu arada Sanayi Bakanlığı denetim personelince Tüpraş tesislerinde ulusal marker denetimi de yapıldı ve alınan numuneler TÜBİTAK'a gönderildi. Bu baskınlardan çıkabilecek sonuçlar üç aşağı beş yukarı tahmin ediliyor.
***
Böyle olacağı belliydi.
Bundan tam 1.5 ay önce Koç ailesini ve tüm Koç Holding camiasını uyaran bir yazı yazmıştım. O yazının başlığı "Koç ailesi hangi tarafta?" idi. O yazı Koç ailesi mensuplarınca okundu ve bazı telefon trafikleri de oldu ama anlaşılıyor ki uyarılarım ciddiye alınmadı ve önemsenmedi.
Herhalde sakalımda bazı akların çıkması ve yaşımın epey ilerlemesi lazım bazı şeylerin anlaşılması için.
***
Rahmi Koç'un da ifade ettiği üzere Koç Grubu'nun şu son 10.5 yılda kazandığı para Vehbi Koç'un 95 yıllık hayatının toplamında sahip olduğu serveti katlayarak aşan bir rakama tekabül ediyor.
Koç İmparatorluğu Fortune 250'ye girecek dev haline son 10 yılda ulaştı.
Yani Recep Tayyip Erdoğan sayesinde bu noktaya ulaştı. Erdoğan asla Koç ailesine karşı eski defterleri karıştırmadı.
Hep söylendiğinin tam aksine intikamcılık hastalığına bir zerre kapılmadı.
Geçmişe bakmadı, Türkiye'nin geleceğine ve büyümesine odaklandı.
Peki şimdi yaşanan ne? Neler oluyor? Onu da yarın SABAH PAZAR'da okuyacaksınız.