Ben seküler-laik yaşam tarzına sahip bir adamım. Yaşam tarzımdan da taviz vermem. Seküler hayat tarzına sahip insanlara sistematik bir baskı, bir zulüm olursa da ayaklanırım.
Peki şu anki hükümet seküler yurttaşlara yönelik bir baskı uyguluyor mu? Toplumun %25'lik bir kesiminde böyle bir algı var.
Bu kesim bu algıyla böyle bir ihtimale karşı ayaklandı.
Ortada bir algı var ama somut ve sistematik bir olgu yok. Hükümetin buradaki algı yönetimi berbattı. O eleştiriler çok doğru. Fakat laik yaşam tarzı tehdit altında değil. Bilakis her geçen gün toplum daha fazla sekülerleşiyor.
Laik Türk yurttaşlar "baskı ihtimali" yüzünden ayaklandılar. Oysa dindarlara ve Kürtlere on yıllardır baskı yapılıyor.
İhtimal değil gerçeği var, algı değil olgu var.
Başörtülü kadınların gördüğü baskı, yasak, zulüm ve dışlanmanın haddi hesabı yok.
Şimdi bile başörtülü öğretmen, doktor, akademisyen, polis, asker, diplomat olmak yasak! Benim eşim, annem, kız kardeşim gibi başı açık kadınlar hepsini olabiliyor.
Hükümet "dengeler"i gözetti. Laikler çıldırmasın diye başörtülü milletvekili adayı göstermedi. Zaten bu laikçi azınlık diktatörlüğünden en çok başörtülü kadınlar zarar gördü. Zulmün alasını onlar yaşadı.
Esas hükümet bu açıdan ağır eleştirilmeli.
"Başlarım dengenize mengenize, yeter artık bu yasaklar" denmeli.
Aynı şey hâlâ çok eksik olan Kürt yurttaşların hakları için de geçerli. "Türk hassasiyeti" gibi yasakçılığın bahanesi laflar gına getirdi artık.
Ben şunu merak ediyorum... Devlet dairelerinde başörtüsü serbestleşse acaba yine eylemler olur mu? Resmi dairelere Kürtçe dilekçe verilebilse, Kürtçe eğitim serbestleşse yine protestolar olur mu?
Yoksa birilerinin inanmak istediği gibi Laikçi Türkçü kibir ve üstünlük sendromu bitti mi?
Yani Laik Türklerin çoğunluğu artık liberalleşti mi? Dindarların ve Kürtlerin haklarını sonuna kadar savunacak liberal olgunluğa geldiler mi? Bilimsel araştırmalar pek böyle göstermiyor.
Laik kesimde halen dindarlara ve Kürtlere yönelik küçümseme, aşağılama, hor görme hisleri devam ediyor.
Dindarların, Kürtlerin haklarını net ve sert bir dille savunan gerçek liberal aydınlara düşmanlık da devam ediyor.
Maalesef Laik Türklerin çok ufak bir azınlığı liberal ve demokrat görüşlere sahip şu an. Halen çoğunluk otoriter ve totaliter görüşlere sahip. Böyle olunca da Başbakan'a yönelik "otoriterlik" eleştirilerinin hiçbir anlam ve meşruiyeti kalmıyor.
Laik Türklerin esas sıkıntısı nedir? Onu da yarına yazalım...