Nihad Siris, muhalif bir yazar. Onun muhalifliği 'kendisi olmaktan' geçen bir seçimin tezahürü aslında. Sözün yarattığı etkiyi, kendi sessizliği içinde düşünmeyi, tasavvur etmeyi önemseyen bir kalem.
"Büyük bir gürültü yüzünden ve sıcağın da etkisiyle ter içinde uyanarak güne başlıyor Fethi Siyn. Dışarı baktığında gerçekle yüzleşir; elde megafon, resim ve bayraklı binlerce insan hep bir ağızdan Lider'i öven sloganlarla bütün şehri etkisiz hale getirmiştir. Televizyonlarda canlı yayınlar ülkenin dört bir tarafındaki coskulu manzaraları naklen gösterirler..."
Keskin bir biçimde alay ederek söze giriyor Fethi Siyn (dolayısıyla Siris). Ancak sadece iktidarı ve iktidar zihniyetini eleştirmek için değil. Hiçbir detayı atlamıyor. Hiçbir şeyi eksik bırakmıyor. Önce babasının, sonra annesinin ve kız kardeşinin, sevdiği kadının ve başkalarının hikâyelerini okuyoruz.
Örneğin babasının kısa hikâyesinden görürüz ki, bu zavallı idealist adamın ölümü Lider ve çevresi yüzündendir. Aynı şekilde yazarın sevgilisi Lema da Lider'e yakın çevrelerle çalışan bir iş adamının bir türlü boşanmadığı karısıdır! Bu da yetmezmiş gibi, yazarın annesi gencecik yasta dul kalmış, yeteri kadar yasını tuttuktan sonra artık yeniden evlenmek isteyen hayat dolu bir kadındır! Ancak annesinin kendisinden evlenmek için izin istediği adam, Lider'in özel güvenlik amirinden başkası değildir! Yani babasının ölümüne sebep olan aktörlerden birinden söz ediyoruz! Tabii yazar bunu da birinci sebep olarak göstermeyip, aslında bu adamın ne kadar budala olduğunu ve Lider'in köy köy, kasaba kasaba dolaşıp miting yaptığı, halkı selamladığı anlardan birinde şans eseri düşmekten kurtardığı için olağanüstü yetkilerle donatılıp Lider'in en yakınında durma şansına eriştigini anlatıyor. Her yönden, bütün uzuvlarıyla Lider'in ve rejiminin tutsağıdır Fethi Siyn.
Rejimlerin, rejimlerin önderlerinin ve kraldan çok kralcı çevrelerinin değişmeyen ve değismeyecek epik anlatısı Sessizlik ve Gürültü...
***
Mavi ve Yeşil dergisini şiir yıllığı için verilen emek takdire şayan. Tabii yine bir kavga çıkar mı bilmiyoruz, ama biz şiire bakıyoruz:
NECCAAAR!
Neccaar
Hiçbirimiz inanmadık senin kadar...
Şehrin en uzak yerinden koşarak geliyorsun hala
Neccar Sarılmaya bir çocuk anca bu kadar koşar.
İsimsiz ayetlerle övgüler dizmiş
Binlerce kez seni tekrarlamış diller, anlamadan
Neccaar
Dağlarda hep senin izin var...
Mavi Yeşil kültür sanat edebiyat dergisinin 2016 Şiir Yıllığı