6 Şubat 2023'de 11 ilimizi vuran iki büyük depremin sebep olduğu 'asrın felaketi' sonrasında, birlik ve beraberlikle, Türkiye'nin binlerce yıldır benliğine, genetiğine işlemiş kabiliyetlerimizle, 11 ilimizdeki 'asrın inşa ve ihya' faaliyetleri başarısı, iki yıl içerisinde tamamlanan proje sayısı dünyanın önde gelen ekonomilerinde hayranlık uyandırmış durumda. İki yıldan da az bir sürede, 11 ilimizi adeta mega bir şantiye alanına dönüştürüp, 201 binden fazla konutu hak sahibine teslim edip, yıl sonuna kadar, aynı rakamı 452 bin seviyesine ulaştıracak olmak, en iddialı ülkelerin dahi üstesinden gelebileceği bir başarı değil. Üstelik, tüm dünyaca 'asrın felaketi' olarak tanımlanmış bir doğal afetin, felaketin ardından, 11 ilimizi aynı zamanda bulunduğu coğrafyanın daha da güçlü şekilde 'yatırım ve ihracat üssü'ne dönüştürmek de ayrı bir başarı.
Öyle ki, Ülkemizin asırlara dayanan imar, iskan, inşaat kabiliyetleri, inşaat ve yapı malzemeleri alanında dünyanın sayılı üretim ve ihracat merkezi olmamız, bu alandaki maharetlerimizle 11 ilimizi ayağa kaldırmak için rekor sürede ortaya koyduğumuz başarı, aynı zamanda yakın coğrafyamızda, 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerde gerçekleşecek yeniden imar, dönüşüm projeleri adına, yeni ulaştırma ve enerji koridorlarının inşası adına, Suriye'nin, Gazze'nin, Irak'ın ve Ukrayna'nın yakın gelecekte ihyası adına Türkiye'nin bir rakibi olmadığını, altyapı ve üst yapı projeleri alanında Ülkemizin bir 'dünya markası' olduğunu tescil ediyor.
Anadolu Ajansı'nın Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nca hazırlanan 'Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Yeniden İmar ve Gelişme Raporu'ndan derlediği bilgiler, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa'da bölgesel kalkınmanın hızlandırılması, üretim faaliyetlerinin ve istihdamın artırılması adına çok sayıda projenin devreye alındığına işaret ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca geçtiğimiz yıl 11 ilimizi kapsayan deprem bölgesinde imalat sanayisi yatırımlarına yönelik 3 bin 74 teşvik belgesi düzenlenmiş durumda. Söz konusu teşvik belgeleri kapsamında, doğrudan yeşil yatırım anlamına gelen sabit sermaye yatırım tutarı 320,7 milyar lirayı bulmakta. Söz konusu doğrudan yatırımların tamamlanması ile birlikte 108 bin 196 kişiye yeni istihdam olanağı da sağlanmış olacak.
Bu boyutta bir yatırım hamlesi, aynı zamanda 'asrın felaketi'nin sebep olduğu ekonomik yaraların sarılması ve bölgenin bir üretim ve ihracat üssüne dönüştürülmesi anlamına da geliyor. Nitekim, söz konusu 11 ilimizdeki toplam ihracat 2024'de bir önceki yıla göre yüzde 5,6 artarak 19,2 milyar dolara ulaşmış durumda.
Bölgede imalat sanayinin ayağa kaldırılması adına atılan adımlar sayesinde, 2023 yılı haziran ayından itibaren deprem öncesi seviyelerini ve sonrasında Türkiye ortalamasını yakalayan imalat sanayi kapasite kullanım oranı ise, 2024'ün bütününde Türkiye ortalamasının üzerine çıkarak, bölgedeki müteşebbislerimizin azminin bir göstergesi olarak ciddi bir başarıya işaret etmekte. Bölgedeki işletmelerin ve sanayi alanlarının faaliyetlerini sürdürebilmesi, üretimin devamı ve iş gücü kaybının önlenmesi için başta KOSGEB, TÜBİTAK ve kalkınma ajansları olmak üzere çeşitli kurumlarca destek mekanizmalarının devamlılığı, 11 ilimizin Suriye ve Irak'ın ihyasında da önemli roller üstlenmesini sağlayacak.