2025'in zor bir yıl olacağını şimdiden idrak etmiş durumdayız. Bu nedenle, uluslararası yönetim danışmanlığı ve denetim şirketlerinin, ekonomi alanında çalışan düşünce kuruluşlarının 2025 için neredeyse ortak öngörüleri 'beklenmeyeni bekleyin'. Dünyanın önde gelen şirketleri de uluslararası kurumların tümünden bu mesajları gördükçe 2025'de hangi başlıkları önceliklendirmeleri gerektiğini gözden geçirmeye başladılar. 124 ülkeden 3 bin 500'ün üzerinde şirket üst düzey yöneticisinin görüş ve değerlendirmeleri 2025 için şirketlerin birinci önceliğinin 'iş sürekliliği' olacağını gösteriyor. Şirketler, iş sürekliliğini, operasyonel dayanıklılığı güçlendirme, kriz yönetimi ve felaketlere hızlı cevap verme kabiliyetlerini güçlendirecek bir formatta ele alıyorlar.
Haksız da değiller. Küresel ve bölgesel jeopolitik gerginlikler, çatışmalar ve savaşlar dünya ekonomisinin gündemini o kadar meşgul ediyor ki, şirketler küresel deniz ve kara ticaret koridorlarında, lojistik ağında, küresel tedarik zincirinde her an beklenmeyen bir sıkıntı, tıkanma, aksamaya karşı aralıksız takipteler. Küresel güç merkezleri ve önde gelen ekonomiler arasında gerginliklerin 'yaptırımlar'la çevrelendiği bir dünyada, şirketler dış ticaret bağlantılarını sürdürülebilir kılmak adına da ağır bir baskıyla karşı karşıyalar. Küresel şirketler için ikinci önemli başlık 'iklim krizi'. 'iklim krizi' yeryüzünün dört bir yanında doğal afetlerin etkisini o kadar büyütmüş durumda ki, şirketler doğal felaketlere de hızlı cevap verme kabiliyetlerini geliştirme gayretindeler.
Küresel ekonomi-politik ve iklim değişiminin sebep olduğu büyük doğal afetler şirketlerin kriz yönetimi kabiliyetlerini güçlendirmelerini de zorunlu kılıyor. Bu iki öncelikli başlığın yanı sıra, üçüncü bir öncelik ise 'dijital karmaşa'. Nereye evrilmekte olduğu henüz kestirilemeyen yapay zeka alanı başta olmak üzere, ultra hızla ilerleyen dijital dönüşüm şirketler için hem riskleri, hem fırsatları barındırmakta. Ancak, küresel şirketler uluslararası ölçekte ve ulusal bazda sık sık değişen düzenlemelerden de yorgunlar. Küresel ticareti, lojistiği, tedariği, dijital dönüşüm ve enerji dönüşümü doğrudan etkileyen yasal düzenlemeler ve sıklıkla gerçekleşen mevzuat değişikliği de şirketlerin en öncelikle takip ettikleri ve yoğun olarak şikayet ettikleri bir alan. Söz konusu yasal düzenleme ve mevzuat değişikliklerinin aynı zamanda piyasa ortamını ve rekabet koşullarını sürekli değiştirmesinden de muzdaripler.
Siber güvenlik ile ilgili tehditler ve beşeri sermayeye yönelik zorluklar da şirketlerin öncelik listesinde yukarılarda yer almakta. Küresel şirketler, ülkelerin nitelikli insan kaynağı için dahi giderek daha büyük vize zorlukları, çalışma izni zorlukları çıkarması nedeniyle dünyanın farklı coğrafyalarından başarılı beyinleri kuruma kazandırmakta daha fazla zorlanmaktalar. Önde gelen gelişmiş ekonomilerde nüfusun yaşlanma sorunu, bu nedenle farklı kıtalardan beşeri sermaye transferi, düzenli göçmenlerin artan mutsuzluğu nedeniyle de eskisi gibi yürümüyor. Jeopolitik belirsizlikler, finansmana erişim, kurumsal yönetişim performansını güçlendirme, şirketin çevresel, sosyal ve yönetimsel becerilerini geliştirme ve çalışanların tümüyle birlikte ortak bir kurum kültürü oluşturma çabaları, giderek derinleşen sınamaları da beraberinde getiriyor. 2025'de bu 10 temel önceliği daha fazla duyar olacağız.