Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın her daim vurguladığı en hayati gerçeği bir kez daha ifade ederek, Avrasya'dan küresel ekonomi-politik sisteme taşıdığımız 'Büyük ve Güçlü Türkiye' hedefi ve 'Bağımsızlık Yürüyüşü' sadece Türkiye'nin uluslararası düzeydeki tartışılmaz başarısının tescili değil, aynı zamanda mazlumlarla birlikte tüm dünya için yeni bir dönemin habercisidir. E7 ülkelerinin küresel sistemdeki etkilerini derinleştirdikleri bir dönemde, yükselen gelişmekte olan ülkelerin birbirlerinden ilham aldıkları, birbirlerine ilham verdikleri bir dönemin içerisinden geçiyoruz. BRICS Zirvesi'nde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Türkiye için dünyanın önde gelen liderlerinin sarf ettikleri sözler ve Sayın Cumhurbaşkanımızın aile fotoğrafına katılırken gerçekleştirilen seremoni, tüm dünyaya güçlü bir mesaj anlamı taşımaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yine vurguladıkları bir başka kritik tespiti hatırlatmamız gerekir ise, Türkiye sadece tarihiyle, kültürüyle, birikimiyle değil, hadiseleri okuyuş tarzı itibarıyla da çok büyük bir devlettir. Yerelden küresele, dünyanın her noktasında uluslararası ekonomi-politik sisteme dair her oyunu, her manevrayı, her kumpası, her saldırıyı, her hamleyi Milli İstihbarat, Milli Diplomasi ve Milli İletişim imkan ve kabiliyetlerimizle detaylı analiz ediyor ve bir kaç hamle ileriyi düşünerek yeni hamleleri hazırlıyoruz. Bu nedenle, TUSAŞ'a yönelik son saldırı da tüm boyutları ile analiz edilecek ve bu saldırının arkasındaki aklı dumura uğratacak yeni stratejiler oluşturulacak. Kimi dünya başkentlerine çöreklenmiş ulus üstü yapıların aparatları ne kadar çabalarsa çabalasın, Türkiye'nin bağımsızlık yürüyüşünü durdurmak, engellemek, sekteye uğratmak artık mümkün değil.
Türkiye 22 yıllık bir mücadelenin sonrasında, savunma ve güvenlik alanında bir destana imza atıyor. Somali'de Oruç Reis Gemimiz ile gerçekleştireceğimiz çalışmalarla, enerjideki bağımsızlık yürüyüşümüzü de yeni bir uluslararası eşiğe taşıyoruz. Üstelik, farklı kıtalardaki dostluklarımızı pekiştirerek ve derinleştirerek. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyoner ve kararlı liderliğiyle, Berat Albayrak Bakanımızın yoğun gayretleriyle, savunma alanındaki tarihi başarı sonrası, enerji alanında da tarih yazacağımız yeni bir sürece giriyoruz. Savunma sanayinde büyük başarılara imza atan kamu ve özel sektör şirketlerimiz gibi, Türkiye'nin bağımsızlık yürüyüşü için, enerji, dijital teknolojiler, siber teknolojiler, siber güvenlik, uydu sistemleri, uzay teknolojileri, yapay zeka teknolojileri alanında da Türkiye'nin bağımsızlık yürüyüşüne güçlü katkı sağlayacak kamu ve özel sektör şirketlerimizin başarıları hayati önemde olacak.
Nasıl ki, Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması dünyadaki çok sayıda gelişmekte olan ülkeye ilham kaynağı oldu; bugün de Türkiye'nin küresel sistemde artan ve derinleşen gücü ve bağımsızlık yürüyüşü, Cumhuriyetimizin 100. Yılında yine gelişmekte olan ülkelere ve bilhassa mazlumlara ilham ve moral kaynağı oluyor. Bu nedenle, çok daha fazla çalışmaya ve aralıksız başarılı olmaya mahkumuz. Bunca gelişmekte olan ülke küresel sistemde E7 ülkeleri arasında örnek alacakları ülkeleri büyük bir heyecanla takip ederken, Türkiye'nin her küresel düzeydeki başarısı Asya'dan Afrika'ya, oradan da Latin Amerika'ya çok geniş bir dünya coğrafyasını hareketlendiriyor. Bu nedenle, Güney Doğu Asya, Afrika ve Latin Amerika ile ekonomik, ticari, askeri ve siyasi ilişkilerimizi hızlandırarak derinleştirmemiz gerekiyor. Türk Devletleri Teşkilatı'nın taşıdığı paha biçilmez anlamı da bir an olsun unutmayalım.