Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Küresel talep artışı, enerji güvenliğini önceliklendiriyor

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) 16 Ekim Çarşamba günü yayınlanan son Küresel Enerji Görünüm Raporu, küresel enerji talebi katlanarak artarken, derinleşen küresel jeopolitik ve jeoekonomik gerginliklere bağlı olarak, önde gelen 40 ülke için 'enerji güvenliği' başlığının daha da önem kazandığına işaret ediyor. Bilhassa enerji üreticisi ülkeler arasında enerji arzı ve tedarikine yönelik rekabet tırmanırken, üretici ülkeler arasında artan rekabet aynı zamanda 'enerji arz bollaşması' dönemine girildiğine de işaret etmekte. Ancak, enerji üreticisi ve tedarikçisi olan ülkelerin artan küresel jeopolitik gerginliklere bağlı olarak, 'müşteri' seçiminde jeopolitik yaklaşımı daha fazla tercih ediyor olmaları da bir başka yönetilmesi gereken risk. Bu nedenle, IEA'nın raporu hükümetlerin ve tüketicilerin karşı karşıya olduğu kritik seçimlere de işaret ediyor. Rapor aynı zamanda, bölgesel çatışmalar ve jeopolitik gerginliklere bağlı olarak, günümüzün küresel enerji sistemindeki önemli kırılganlıkların da altını çizerek, daha temiz ve daha güvenli enerji teknolojilerine geçişi hızlandırmak ve genişletmek adına daha güçlü politikalara ve daha büyük yatırım hamlelerine olan ihtiyaç olduğunu da hatırlatmakta.
Bunca küresel ve bölgesel jeopolitik gerginlik ve küresel çok taraflı sistemdeki parçalanmışlığın ortasında, hem enerji güvenliği, hem de sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik küresel eylem planlarını hızlandırmak ciddi risklerle karşı karşıya. Rapor, önümüzdeki dönemde devam edecek ve enerji güvenliğini tehdit edecek gelişmeler ışığında, mevcut yakıt türlerinin yanı sıra, yeni nesil yakıt ve enerji üretim teknolojinin geliştirilmesinin vazgeçilmezliğinin yanı sıra, yoğunlaşan petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) arz-talep dengesine, başta güneş panelleri ve piller olmak üzere kimi önemli temiz enerji teknolojileri için büyük üretim kapasitesi sıçrayışına da değinmekte. Rapor, küresel enerji arz fazlalığının zaman zaman yoğunlaşacağı ve hem hükümetlerin, hem de hükümetlerin enerji maliyetlerinde rahatlayacağı dönemlerin, temiz enerji yatırımlarına geçişi hızlandırmak için bir fırsat penceresi sunduğuna da işaret ediyor. Temiz ve yenilenebilir enerji yatırım hamlesi her ne kadar beklenen ölçüde hız kazanmamış olsa da, mevcut politikalarla dahi, daha düşük emisyonlu enerji kaynakların 2030'dan önce dünyanın elektrik ihtiyacının yarısından fazlasını üretecek hale geleceğini ve üç fosil yakıta (kömür, petrol ve gaz) bu dönemin sonunda zirveye ulaşacağının tahmin edildiğini ortaya koyuyor.
Temiz ve yenilenebilir enerji, enerji sistemlerinde benzeri görülmemiş bir hızla atılımlar hızlanmış olsa da, önde gelen ülkeler ve enerji dağıtım altyapısı, dağıtım teknolojileri ve enerji pazarları arasında hala tekdüze olmaktan çok uzak. Elektrik kullanımı son on yılda toplam enerji talebinin iki katı hızda arttı ve son on yılda elektrik talebindeki küresel art-ı şın üçte ikisi Çin'den gelmiş durumda. IEA, önceki raporunda da, son raporunda da küresel enerji sisteminin geleceğinin elektrikte olduğunu ve artık bunun herkes tarafından görülmesi gerektiğini açıkça hatırlatıyor. Rapor, enerji tarihinde Kömür Çağı ve Petrol Çağına tanık olunması sonrasında, bugün ve gelecekte küresel enerji sisteminin ilerleyişini tanımlayacak ve giderek daha fazla temiz enerji kaynaklarına dayanacak olan Elektrik Çağına doğru hızla hareket edildiğini vurguluyor. Rapor, birçok küresel enerji trendinde olduğu gibi, Elektrik Çağına geçişte Çin de olup bitenlerin önemli bir etkisi olduğuna işaret ederek, İster dev enerji yatırımları hamlesi, ister fosil yakıt talebi, ister elektrik tüketimi, ister yenilenebilir kaynakların dağıtımı, ister elektrikli araç pazarı veya temiz teknoloji üretimi, artık neredeyse her enerji hikayesinin aslında bir Çin hikayesi olduğu bir dünyada olunduğunu ifade ediyor.
Çin'in güneş enerjisi alanındaki genişlemesi bugün öyle bir hızla ilerlemekte ki, 2030'ların başında Çin'in güneş enerjisi üretimi tek başına ABD'nin bugünkü toplam elektrik talebini aşabilecek noktaya gelecek. Küresel elektrik talebindeki büyümenin önümüzdeki yıllarda daha da hızlanması, günümüzün politika süreçlerine dayalı bir senaryoda, her yıl küresel elektrik kullanımına Japonya'nın mevcut enerji talebinin eşdeğeri bir enerji talebinin eklenmesi; ulusal ve küresel hedefleri karşılayan senaryolara bağlı olarak daha da küresel enerji talebinin daha da hızlı artması raporun değindiği diğer kritik öngörüler. Buna karşılık, temiz enerjiye geçiş ciddi ivme kazanmış olmasına rağmen yeryüzü net sıfır hedefleriyle uyumlu bir gidişattan hala çok uzakta. IEA'nın raporuna göre, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve elektrikli mobilitenin büyüme hızı, LNG'ye olan talebin ne kadar hızlı artabileceği, sıcak hava dalgalarının geleceği, verimlilik politikaları ve yapay zekanın (AI) enerji alanındaki yükselişine ilişkin analizler, ileriye dönük elektrik talebi öngörüleri üzerinde etkili olacak. Ancak, küresel emisyon azalmaz ve yüzyılın sonuna kadar dünyanın küresel ortalama sıcaklıklarda 2,4 °C'lik bir artışa doğru giderse, önümüzdeki dönemde enerji güvenliği riskleri ile iklim değişikliği arasındaki ayrılmaz bağlantı daha da derinleşecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA